Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

656 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
UMUT CENNETİNDE BÜYÜK ACILAR...
''Pip, iki gözüm dostum benim, yaşamak dediğin nedir ki? Kaynakla birbirine tutturulmuş ayrılık halkalarından bir zincirdir, sözgelişi .'' diye yazıyor Dickens, bu hazinenin 305.sayfasına. Ve okurken onlarca kez düşünüyorum; Gerçekten, yaşamak nedir? Hayal kurmak mıdır yaşamak, yoksa kaldırıma oturup ağlamak mı? Umutlarımızı çiçeklerimiz gibi sulamak mıdır, yoksa o umutlarımızı yangınlarda diri diri yakmak mıdır? Umutsuz yaşayabilir mi insan mesela, hayal kurmadan... Bu sorularla zihnimi doldurarak okudum bu harika kitabı. Bilmeyenler için biraz Dickens'tan bahsedelim. İngiliz Edebiyatı'nın Viktorya Dönemi diye adlandırılan 1837-1901 seneleri arasını kapsayan bu dönemin elbette birbirinden önemli ve değerli temsilcileri var. Bunların başında
Thomas Hardy
Thomas Hardy
,
Emily Brontë
Emily Brontë
,
Charlotte Brontë
Charlotte Brontë
,
George Eliot
George Eliot
gibi usta yazarlar geliyor. Ve tabi ki
Charles Dickens
Charles Dickens
da bu özel listenin zirvesinde yerini alan bir yazar. Kişisel yorumuma göre İngiliz Edebiyatı'nın en şaşalı, en gösterişli, en gerçekçi kitapları Viktorya Dönemi'nde yazıldı. Bu dönemde yazılan kitaplarda özellikle mekan tasvirleri, dönemin kıyafetleri, hitap şekilleri, doğanın resme bakar gibi yorumlanması dikkatimi çekiyor. Kitabımızın baş karakteri bir çocuk ve ismi de Pip. Pip'i okurken ve kafamda resmederken aklım birden Oliver Twist'e gidiyor. Ah, Oliver nasıl özledim seni bir bilsen... Kitap yoğun olarak Pip isimli bu çocuğun duyguları, pişmanlıkları, hayal kırıklıkları üzerinden ilerliyor. Pip'in ahlaki ve psikolojik gelişimine şahit oluyoruz. Ama sanılmasın ki kitap sadece bu karaktere bağlanmış. Dickens öyle bir kurgu yazmış ki kitaptaki her karakter çok önemli. Her karakterle ilgili ayrı bir kitap yazılabilir. Pip'in etrafında çember oluşturan bu karakterlerin hepsinin hayatı ucundan kıyısından bir şekilde Pip'e dokunuyor ve küçük dokunuşlar bile Pip'in yolcuğunu şekillendiriyor. Peki bu kitapta ne var? Aşk var, nefret var, intikam var, umutlar var, hayaller var, hayal kırıklıkları var, masumiyet var, saflık var, ama en güzeli ve beni benden alan tadıyla bu kitapta çok saf bir dostluk var. Sanırım Pip-Joe-Herbert arasındaki saf dostluğa benzer bir dostluğu en son Raskolnikov ve Razumihin arasında görmüştüm. Nerede görsem tanırım bu saf dostluğu... Kitabın en sevdiğim özelliklerine gelelim; Öncelikle belirtmek istiyorum ki Dickens gerçekten çağının ötesinde bir yazar. Öyle bir anlatım tarzı ve üslubu var ki, kaleminde öyle bir gerçekçilik var ki istisnasız her sahneyi her detayı hatta diyalogları bile zihnimde canlandırarak okudum ve kitabın içindeki evleri, bağları bahçeleri, kıyafetleri zihnimde resmettim. Zaten İngiliz Edebiyatı'nın bana göre en önemli özelliği olağanüstü doğa ve mekan betimleme güçleri. Pip bir handa düşünceli düşünceli otururken ben de karşı masasında biramı yudumlayarak onu izlemedim mesela. Ya da Estella ile bahçede dolaşırken arkalarından onları seyrettim ama seslenemedim Pip'e, yapma bu aşk seni yakar diye... Kitabımızın bir başka özelliği, karakterler elbette. Her okuyucunun dikkatini çeken bir tema, bir anlatım tarzı ya da kitap özelliği vardır. Beni bir kitaba en çok çeken şey karakter tahlilleridir. Kitabımızdaki her karakterin birbirinden farklı güzel özellikleri olduğu gibi aslında birçok da kötü özellikleri, kusurları var. Her karakter çok yoğun işlenmiş, karakterin bir hareketini ya da cümlesini okurken yazar arka planda bu cümleyi kurmasına ya da bu hareketi yapmasına sebep olan geçmişindeki bir olayla da bizi aydınlatıyor ve bağlantıyı kurmamız kolaylaşıyor. Ve çok sık şaşırıyoruz, çünkü gerçekten yoldan geçen bir karakterin bile bir hikayesi var kitapta. Üzerinde çok çalışmış Dickens gerçekten çok belli... Kitaptaki akış fazlasıyla harika. Biz Pip'in geleceğini ve gelişmesini okurken sadece Pip'i değil arka planda kalan diğer karakterleri de görüyoruz ve onları da izliyoruz ve her karakter zamanla farklı şekillerde evrimleşiyor. Diyaloglara ayrı bir parantez açmak istiyorum. 1861 senesine göre yorumlarsak eğer diyalogların kalitesi espriler dahil muazzam ve çağın gerçekten ötesinde. Dickens, bir kitap yazmak için yazmamış bu kitabı, zekasını, dehasını konuşturmuş ve ortaya ne zaman başladı ne zaman bitti neler oldu böyle anlayamadığımız ve her sayfasında başka bir sürprizle karşılaştığımız bu şahane eseri çıkarmış. Kitaptaki en güzel tema dostluk demiştim. Dostluk demişken, bana bu kitabı hediye eden can dostum
Mahmut
Mahmut
kardeşime sonsuz teşekkürler. 10 senedir can ciğeriz, ne zaman telefonda konuşsak 'nasılsın, nasıl gidiyor' gibi klişe sorulara 10 saniye ayırıp, direkt kitap sohbetlerine başlarız. Ve şimdi konuşacak bir kitap daha var, biraları hazırlayabiliriz dostum
Mahmut
Mahmut
Dostuma da teşekkür ettiğime göre, asıl teşekkürü bir borç bildiğim
Charles Dickens
Charles Dickens
'ı da saygıyla anıyorum. Daha önce birçok kitabıyla zaten kitaplığımdaki en güzel yerlerden birine konmuştu kendisi ama şimdi
Büyük Umutlar
Büyük Umutlar
ile başucumu süsleyecek. Gerçekten hiç bitmesin dediğim bir kitaptı. ''Hemen hemen her zaman mutsuzduk, dertliydik. Tanıdıklarımızın çoğu da bu durumdaydı. Aramızda dolaşan, bize her zaman çılgınca eğlendiğimizi söyleyen şen bir sanrı vardı; bir de hiçbir zaman eğlenmediğimizi ileri süren gerçeğin iskeleti .'' sayfa 372. “Ne kadar cila sürersen sür, ağacın damarını saklayamazsın, sen cila vurdukça damar da kendini dışarı vurur .” sayfa 246 ''Elime şöyle güzel bir kitap versinler, güzel bir ateşin başına oturtsunlar, başka bir şeycikler istemem .'' sayfa 67 Başka kitaplarda yine buluşmak üzere, herkese keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın ...
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 202014,2bin okunma
··
2.732 görüntüleme
Mahmut okurunun profil resmi
Beğeneceğini biliyordum o yüzden önden hazırladım kardeşim :)
Kaan okurunun profil resmi
Eh artık bir akşam uzun uzun konuşuruz kardeşim :)
Betül okurunun profil resmi
Eline sağlık ^^ Çok güzel yazmışsın.Ben İki Şehrin Hikayesi’ni çok beğenerek okumuştum. Bunu da en kısa zamanda okumak istiyorumm
Kaan okurunun profil resmi
En kısa zamanda okumalısın gerçekten. Duygu dolu, fazla akıcı, dönemi iyi yansıtan, çok kaliteli bir başyapıt. Çok teşekkür ederim ..
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.