Nereye baksa Selçuklu'nun geometrik şekilleri, Osmanlı'nın ihtişamlı figürleriyle göz göze geliyordu. Türklük sadece bir ırk değildi, bir medeniyetti, bakış açısıydı, ruhun sembolüydü, Ata'nın okuduğu kitaplardan da keşfettiği Mu'nun devamıydı, asil kan ruhun kendisiydi. Piramit tavanı mozaiklerle süslü mezar odasının büyük kapısı önüne geldiğinde ruhu hüzne bulanmıştı. Sandukanın içini gösteren videoyu tekrar tekrar izledi, kırmızı mermer sandukanın çevresindeki pirinç vazolara baktı, Türkiye'nin tüm illerinden gelen topraklar Ata'yı çevrelemişti. Bir süre huşuyla izledikten sonra yavaşça çıkışa doğru ilerlerken gözü sol taraftaki Nobel Ödülü'ne takıldı. Atatürk'ün yurt dışında okumaya gönderdiği gençlere söylediği sözse zihnine çivilenmişti:
"Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler olarak dönmelisiniz."
Sayfa 34 - Librum YayınlarıKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.