Benim bu kitabı okurken bazı tepeleri aşmam gerekti, bazı yolları gitmem. Sırtıma yüklediği bazı yükler belimi büktü kitabın, bazı hisler ayağıma battı. Kitap da eksildi biraz okurken, bazı cümleler içlerindeki kelimelerin anlamlarını yitirdiler, acı kayıplarının yaslarını tuttular. Güzellik çoğu kimse için gizemli bir şey değildir ya hani, çok barizdir, bağırır ben güzelim diye güzel olan şey. Ben şimdi bu kitaba güzel dersem güzellikle ilgili genel algıları sapkınlaştırmakla suçlanabilir ve okuyucuyu yanlış yönlendirmiş olabilirim. "Yavrum bu da çok güzel ama o ilk çizdiğin kafalara devam et bence." Bir kızı güzel diye sevmek gibi olur bu kitaba güzel kitap demek. Öte yandan bir kitaptan beklentiniz de önemli bir kitaptan hoşlanıp hoşlanmamaya karar verme konusunda. Misal ben kapağında okaliptüs ağacı olan ve üzerinde 'okaliptüs ağacına dair her şey' yazan bir kitaptan okaliptüs ağacıyla ilgili her şeyi anlatmasını beklerim. Ancak üzerinde aptal yazan ve kapağında yazarın resmi olan bir kitaptan tam olarak ne beklenebilir ki. İç dünyanıza kalmış. Kitapta Feyyaz bey ardı ardına salvolarla kendi iç dünyasından da içine katıştırdığı demir yığınlarını üzerinize yağdırıyor ve sizin yapabileceğiniz hiçbir şey yok bu konuda. Duygu yüklenmiş bir kuru yük gemisi demir atıyor böylece ruhun sığ sularına. Ya ya ya. Feyyaz bey siz iyi bir yazarsınız. Bense kötü bir yazarım. Kitabınızı iyi anlatamadım pek.

AptalFeyyaz Yiğit · Okuyan Us Yayınları · 2013438 okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.