Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elif Nur Kalemci

Elif Nur Kalemci
@ElifNurKalemci
Zeka ve farkındalığı yüksek kederliler
Kapıyı yağlayıp gıcırdamasını engellemek yerine gıcırdayan menteşelerden şikayet edip duran babası için: -İnsan ne tutarsız varlık!-- Tedavi edilebilecek yaralarıyla yerlerde sürünüyor!-- Hayatı ile bilgisi sürekli çelişki halinde!-- Aklı, Tanrı'nın ona bahsettiği bu değerli armağan --(yağlamaya değil) duyarlılığını keskinleştirmeye, acılarını çoğaltmaya ve onu bu acılar yüzünden daha kederli ve rahatsız etmeye yarıyor ancak! --Sanki bu dünyada, mutsuz olması için yeterince neden yokmuş gibi, kendi iradi nedenlerini de keder deposuna katmak zorunda mı, kaçınılmaz kötülüklere karşı mücadele etmek ve bazılarına teslim olmak yerine, onda biri bir çabayla bütün bu belaları savuşturabilecekken?
Reklam
Ruhu yıpratamayan eleştiriler
Kişinin bedeni ile ruhu -her ikisine derin bir saygı beslediğimi belirteyim -tıpkı ceketle astarı gibidirler; birini buruşturun, -öteki de buruşur. Ceketini tutkallı taftadan, astarını da canfes ya da İran bezinden diktirecek kadar şanslı kişiler buna bir istisna teşkil ederler. ... Elimi vicdanıma koyarak benim ceketimin böyle bir ceket olduğunu söyleyebilirim -zira hiçbir zavallı ceket son dokuz ay boyunca bu denli sık çekiştirilmemiştir; -ama, aynı zamanda -astarı -benim görebildiğim kadarıyla şuncacık hırpalanmamıştır... ... -Siz sayın baylarım, Aylık Mecmua eleştiricileri! -Nasıl kesip doğrarsınız benim ceketimi? -Belli mi olur, ya astarını da kesiverseydiniz yanlışlıkla?
Hımm!
"-Kaç taneydi sizin şu ayinler? dedi amcam Toby, sayılarını hep unuturum da. Yedi, diye onu yanıtladı Dr. Slop.-Hımm! dedi amcam Toby -ama onaylayan bir ifadeyle değil de, daha ziyade çekmecede bir şey ararken beklediğinden fazla ıvır zıvırla karşılaşan birinin şaşkınlığını anlatan bir hayret nidasıyla."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elif Nur Kalemci
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir TarihEduardo Galeano
8.5/10 · 1.204 okunma
Kendisi de bir din adamı ve politikacı olan Sterne'den inciler. "Dinleyicilerinin önünde, bedeni ileri meyletmiş, ufuk çizgisiyle tam 85 buçuk derece bir açı oluşturacak şekilde durmaktaydı;-işinin ehli hatipler, ki buradan onlara seslenmekteyim, çok iyi bilirler, bu en inandırıcı vücut açısıdır; başka hangi açıdan konuşur ya da vaaz verirseniz verin -kesinlikle söylüyorum, -hem her gün yapılıyor bu, -ne denli etkili olduğuna, bırakıyorum dünya karar versin!"
Reklam
Bilginin peşinde heba olanlar
Amcam Toby tam güllenin hangi yönde ilerlemediğini öğrenmişti ki, bu kez de insafsızca onun ne yönde ilerlediğini araştırmak gibi bir yola itildi ve bu yolda ilerlemeye başladı. ...güllenin ağırlığı ve genişliğiyle doğru orantılı olduğunu, ayrıca topun kuyruğu yatay pozisyondayken, yolun tümünün güllenin geliş açısının sinüsünün iki katı olduğunu,-parametrenjn yarısının ise-----yeter, sevgili Toby amca, ---yeter!---bu dikenli, bu çılgın yolda bir adım daha atma---basamaklar sarpa sarıyor! Bu labirentin kutuları çetrefil! Bilgi peşinde can alıcı bir hortlak o----koşarken başına gelecek belalar çetrefil. Sevgili amca! Kaç---uç---uzaklaş ondan, yılandan kaçar gibi!
Safsatalara İnanma Üzerine
Alıntıdan önce belirtmek isterim ki anlatıcı burada babasının keskin bir zeka ve muhakeme yeteneğine sahip olmasına rağmen çocuklara verilen isimlerin karakterlerine sirayet ettiği konusundaki batıl inancını eleştiriyor. "Bütün bunlardan söz edişimin nedeni yalnızca babamın kafasında dört dönen pek çok tuhaf fikrin gelişimi ve oluşumu üzerine bir varsayım ya da faraziye öne sürmek değil. Bilgili okuru, beynimize birkaç yıl özgürce girip çıkmasına izin verdiğimiz bu tür geveze konukların düşüncesiz ziyaretlerine karşı uyarmak isterim. Zira bunlar bir süre sonra beynimize yerleşmeye kalkışırlar -bazen orada bir anlamda mayalanırlar- ama çoğunlukla sevimli bir tutku ya da bir latifeymiş gibi başlar ve sonunda basbayağı ciddiyet kazanırlar. "
Kamu Yararı İçin Yaşayanlar
"Heyhat! -eğer Bayan Shandy, zavallı kadıncağız, doğurmak için şehre gidebilseydi -diyorlar ki, diz çökmüş yalvarıp yakarmış kadıncağız -üstelik Bay Shandy ile evlenirken getirdiği servet göz önüne alınırsa, bana sorarsanız hiç de öyle altından kalkılamayacak bir masraf değildi; -hanım da bebeciği de burada, şu saat hayatta olacaklardı. Babam bu feryada verilecek bir cevap olmadığını biliyordu, -ama, yalnızca kendimi savunmak için değil, yalnızca bu noktada evladının ve karısının sağlıyla pek ilgili olduğu için de değil -babam çok etraflı bakardı meselelere- bu şanssız olayın kötü örnek olacak biçimde kullanılmasından korktuğu için, işin içine kamu yararı girdiği için- endişeliydi.
288 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı
7.9/10 · 55,1bin okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Teşekkürler
Hafif esintili bir akşam üzeri, Boğaz'a karşı, yanında kaliteli bir lokumla şık ve pahalı porselen bir fincanda taze çekilmiş Türk kahvesi yudumlama hissi veren kitap. Karın doyurmak değil değil keyif, ihtiyaçtan değil lüks hissetmek için içilen bir kahve gibi. İlber Ortaylı, Viyana'da ikisi de köklü ailelerden olup, akademisyen bir ana ve uçak mühendisi bir babadan dünyaya gelmiş alın yazısı fizandan okunan bir insan. Bir ömrün nasıl yaşanacağını çok iyi okullarda okumuş, genç yaşından itibaren gönlünce gezmiş, bol bol mürekkep yalamış, kaliteli cemiyetlerde bulunmuş, entelektüel bir çevre içinde ömür sürmüş birinden öğrenmeyeceğiz de kimden öğreneceğiz değil mi? Seyahatlerindeki titizliği ve seyahate olan tutkusu benim için en keyif verici kısımlardı. Yeni bir şehre gittiğindeki merakı ve hevesini, şehrin sokaklarını adımlamak, müzelerini gezmek, kafelerinde oturmak, opera ve tiyatrolarını izlemek konusundaki önerileri anlatırken seziyor insan. Gidin diyor bir şekilde bahane üretmeyin. Eh haklı da biraz illa Buhara'ya, Floransa'ya gitmek değil insan kendi yaşadığı şehri bile layığıyla gezse kar. Ömrü sosyal medyayla, boş lakırdıyla, fuzuli işlerle değil de okumak, yazmak çizmekle, akıllıca gezmekle,
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,1bin okunma
Reklam
Başka günlerdeyse, kanlı canlı bir at yerine alçakgönüllü, tıknefes, eşek kılıklı bir at binmeyi yeğlemesini elli tane birbirinden komik ve birbirine karşıt nedene bağlardı: Çünkü böyle bir atın sırtında öylece oturup, atın başına bir ölü seyredermişçe bakarak de vanitate mundi et fuga seculi üzerine tefekküre dalabilmekteydi. Atına binmiş usul usul ilerlerken, dilediği zihinsel egzersizi yapmaya zamanı olmaktaydı -tıpkı çalışma odasındaymışçasına, isterse vereceği vaazda öne süreceği savı, isterse donundaki deliği düşünebilirdi; hem de herbirini aynı yoğunlukla. Canlı bir tırısla ağır bir münakaşa, tıpkı zeka ile muhakeme gibi, yan yana koşulamazdı. Oyasa, atının sirtimda her şeyi bilip ulaştırabilir, vaazını hazırlayabilir, öksürüğünü hale yola koyabilir ve eğer doğa öyle bir çağrıda bulunursa uyuklayabilirdi de. -Kısacası papaz bu gibi durumlarda gerçek nedenin dışında her türlü neden ileri sürmekte ve gerçek olanı o da sadece iyi niyetinden, kendi kendini övmek olacağını düşündüğünden gizlemekteydi.
Tristram Shandy
Tristram ShandyLaurence Sterne
8/10 · 302 okunma
Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı
Cumhuriyet Dönemi Türk RomanıAlemdar Yalçın
10/10 · 17 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Mendil Altında
Mendil AltındaMemduh Şevket Esendal
7.6/10 · 464 okunma
Olvida
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir; İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı Hatırlar bir gün bir camı açtığını, Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu, Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı... Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.