İşlenecek cinayetin herkes tarafından bilindiği bir konusu var ancak yazar o kadar sağlam bir üslup ile anlatmış ki ben kahramanı ölmediğini düşündüm kitabın sonuna kadar Santiago Nasar bir Araptır ancak yazar Türklük vurgusu yapar diğer kitaplarında olduğu gibi. Kitap boyunca beni etkileyen şey toplumun farkında olmadan nasıl da birlikte hareket ettiydi toplumsal ruh çözümlemesi yönünden incelenebilir bireserdir. Romanda bize ait unsurlar var. Örneğin 23. sayfada bir sessizlik sonrası kız bebek doğduğunun düşürülmesi gibi. Bu eser yazarın okuduğum üçüncü kitabı neden okuyorum Marquez’i diye düşündüğümde bana bilgi değilde ilgi kattığını fark ettim. Üslup bakımından asla sıkıcı değil aksine bir ermiş gibi olan konuşma dilini kullanması olayları daha da enteresan kılıyor. Örneğin “biz bir hayvan kestiğimizde gözlerin içine bakmaya cesaret edemeyiz” demesi gibi. Çünkü konu belli hatta neredeyse her bölüm sonu Santiago Nasar öldü deniyor ama bu durum esere olan ilgiyi hiç kaybettirmiyor. Hatta her hikayesinin ucu açık normalde bu durum beni yoran bir şeydir ama bu yazar beni rahatlatıyor. Santiago Nasar bir namus cinayetine kurban gider ancak suçlu mudur Bu da bilinmez eser merhumun o kuzeninin ağzından anlatılır.Nasar’ı Vicario kardeşler öldürür tam da Nasar evine kaçacakken. Annesi Nasar’ın eve girdiğini zanneder ve bahçenin kapısını örttüğünde ilk bıçaklar vesini alır. Burada can alıcı cümleye bence şuydu “kader bizleri görünmez kılar.” Bu cümle Nasar’ı kurtarmak için çabalayanların onu bir türlü bulamaması, ama Vicario kardeşlerin onu şıp diye görmesinde kilit cümledir. Aslında bu kardeşler de Nasar’ı öldürmek istemedi hep birileri onlara durdursun diye kasabada ellerinde bıçakla gezdiler. Ancak bütün kasaba merhumun bu durumdan haberdar olduğunu düşünerek cinayeti engelleyemediler. Sonuç olarak “ o zavallı çocukları üstlerine çöken o korkunç yükten kurtarmak gerek” cümlesi kifayetsiz kaldı. Benim severek okuduğum bir yazar sizlerede tavsiye ediyorum.

Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,7bin okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tugba Yıldırıcı