O kadar ağlamışım ki o gün kasabamıza sızıp evlerimize giren kötülüğün ayak seslerini bile duymamışım. Gözümü dolduran yaşlar pençelerini bize uzattığını umudu boğup ölüm ektiğini görmeme engel oluyordu. Alt katta görünmeden duyulmadan masada pusuya yatıp kurbanlarını seçtiğini bilmiyordum.