Gönderi

Türk halkının son 21 yılda Türk siyasetçilerinden duyduğu en büyük yalan "terör ile bir yere varılamaz" yalanıdır. Bölü­cü örgüt, aksini, yani terörle bir yere varıldığını kanlı bir şekilde ispat etmiştir. Terör örgütü, İstiklal Harbi ve sonrasındaki emperyalist müdahaleleri aşarak, milletleşme sürecinde önemli bir mesafe kaydeden Türkiye'nin milli dokusunda büyük bir sosyal, psikolojik, ekonomik, siyasal ve kültürel tahribat yaratmıştır. Ortaya çıkan tahribatın Türkiye'nin bölünmesi noktasına kadar ilerlememesi ancak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin devletin hemen hemen bütün organlarının teslimiyetçi bir ruh haline girdikleri, terör örgütü ile açık-kapalı temas geliştirdikleri 1990'ların başında, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden taviz vermeme konusunda gösterdiği kararlılık sayesinde mümkün olmuştur. Türkiye'de 1984-1999 arasında ve sonrasında gerçekleşenleri, sadece PKK ile Türk güvenlik güçleri arasında gerçekleşen bir Düşük Yoğunluklu Çatışma olarak görmek, meselenin gerçek doğasını gözden kaçırmak anlamına gelir. Söz konusu olan, Türkiye'ye karşı bölgesel ve bölge üstü ihtilaflardan istifade eden bir terör örgütünün Türkiye'ye karşı "vekaleten savaş" sürdürmesidir.
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.