Gönderi

157 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şimdi ben Atsız'ı incelemeye vakıf değilim. Bu kesin ve gerçek. Üstelik Atsız'a karşı şimdiye kadar ciddi anlamda önyargım vardı. Sebebi de Sabahattin Ali'dir. Sabahattin Ali ile ilgili Hıfzı Topuz'un kaleme aldığı Başın Öne Eğilmesin isimli biyografik hatta belki belgesel roman diye tabir edeceğimiz kitabı okuduğumda bu önyargı oluşmuş, İçimizdeki Şeytan ile de perçinlenmişti. Öyle ki Sabahattin Ali'nin bütün kitaplarını, şiirlerini okudum ve çok sevdim. O samimiyet, o çocuksuluk, romantik ve ayakları yerden kesik Sabahattin Ali'yi daima gördüm, kimi zaman kızdım ama şeytan tüylü olduğu için de sevdim. Ama hiçbir şeye tek taraftan bakma taraftarı değilim. Nihal Atsız'a dair pek bilgim olmasa da okuduklarımdan anladığım kendisinin içindeki romantik ve duygusal yanın dahi ayakları yere basan cinsten olduğu. Fikirlerini temellendirmiş, inanmış ve savunmuş. Kendisinden çekindim esasen. Atsız'ın hangi eserini okusanız sanki tamamlanmıyor onu tanımadan. Daima tanınmak istiyor gibi geliyor bana. Ruh Adam mesela onu tanımadan veya tanımak istemeden okumanın sonuç vermeyeceği bir roman. Şiirleri de öyle. Bazı şiirleri çok sertti, çok erildi ve kin doluydu. Bazı şiirlerinde de çektiği acıyı onunla beraber çektim. Ne tuhaf. Şiirinin biçimselliğini eleştirecek hakkım da bilgim de yok. Yorum yapmam doğru olmaz. Ben bana hissettirdiklerine bakarak ortalamanın üzerinde buldum. Belki ileride tekrar okur ve başka tatlar da alabilirim ama şimdilik ezberimde yalnızca birkaç satırlık şiiri kaldı. Tabii Atsız okumaya devam, burada bitecek gibi değil. Sıra Deli Kurt'ta.
Yolların Sonu
Yolların SonuHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20217 okunma
·
143 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.