Gönderi

Ölümün rengi var mıdır? Sesi var mıydı ölümün, en sevdiğiniz ses miydi son duyduğunuz? Peki ya kokusu var mıdır? Nasıl anlaşılıyordu ölüm? Hayır hayır asıl soru hissediliyor muydu yokluğu getiren keskin varlığı? Eğer bir rengi olsaydı ölümün gecenin karası olurdu. Eğer bir sesi olsaydı en sevdiğin insanın sesi olmalıydı. Eğer bir kokusu olsaydı yağmur sonrası toprak gibi olmalıydı. Soğuk ve nemli toprak… Hissedilir mi orası koca bir muamma belki ama asıl olan hissiyat şudur ki; öldüğünü yaşarken de hisseder insan. Korkak, kırgın, yorgun, üzgün en çokta çaresizken hissedilir ölüm. Yaşarken de ölünür, ölü gibi hissedilir.
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.