Gönderi

beklemek uzun bir sızıdır ömrümüze sardığımız. Çok uzaklarda, sürgün ülkesinde bir inilti Bir inilti yabancı bir güneş altında, Şavkının altında yabancı yıldızların, yabancı bir ayın Seni düşünüyor. Sen, çoktandır unuttuğum bir çobanın kavalı, Bir atın koşuşu, uzaklarda kalmış bir Mağrip rüzgârı misali, Dallarını, yapraklarını, tanelerini unuttuğum bir dut ağacı, Kokularına doyamadığım bir reyhan dalı, zambak çiçeği, Artık haber alamadığım bir turna sürüsü. Sen, unutulmuş kaderim, Sen yitirilmiş aklım, hafızam. Seni düşünüyorum kayboluş ülkesinde. Seni düşünüp, hawar diye bağırıyorum. Hawar, ben, sen, bizler ne çok yorgun Savaşlardan, kavgalardan, matem ve taziyelerden, Yolculuklardan, göçlerden, darbe ve yaralardan Boynumuzdaki boyunduruk, el ve ayaklarımızdaki zincir, Dilimizdeki kilit, ölümü ruhumuzun. Kalubeladan beri süren esaretten yorgun. Kaybolmuş, artık çok uzaklarda Mehmed UZUN
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.