Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
Çağın Harikası: Bediüzzaman...
… Gençlik ve gençliğin önemi diye başlayan paragraf bitti. Rehber ve rehberin önemi diye başlayan paragraf bitti. İlk iki paragrafın öncesini aklınızda şekillenen nesnel anlamlar teşkil ediyor. [Hoş geldiniz, merhabalardan bir demet. ≈)] Gelelim “üstada". Bu adam kim, ne umuyor da gençliğe rehber oluşturmuş, derdi neymiş, yolu neymiş, nasılmış, neler yapmış? Başlıyoruz. Soyadı kanunu çıkınca doğduğu yer olan Nurs köyünün ismini soyadı kabul etmiştir. İncelemedeki paragraflar arası geçiş kopukluğu olan tek yer. ≈) Said-i Nursi Kuran'da birçok ayetin kendisinden söz ettiğini iddia ediyor. Örneğin, "Allah, göklerin ve yerin nurudur" diye başlayan Nur Suresi'nin 35. ayetindeki "Nur"la kendisinin kastedildiğini, yine ayette yer alan "ateşsiz yanan bir alevin" ifadesiyle de kendisinin eğitim görmeden Risale-i Nurları yazabilmesine gönderme yapıldığını belirtiyor. Güya Hud ve Enam surelerinde Allah doğrudan doğruya kendisine hitap ediyor! Yine Bakara Suresi 151 ve 269. ayetlerdeki "kendisine hikmet verilen, hikmeti öğreten ve herkese bilmediği şeyleri bildiren" kişinin kendisi olduğunu düşünüyor. (Ayrıntılar için bkz. Neda Armaner, Nurculuk, s. 14-17.) Said-i Nursi'ye göre "dinsiz" Türkiye Cumhuriyeti "darül harp"tir. İki Deccal Bir Süfyan Said-i Nursi, "Barla Mektupları", "Şualar", "Risale-i Nur Sönmez", "Münazarat" ile uzun yıllar saklı kalmış (özellikle saklanmış), sadece gizli toplantılarda okunmuş, "Rumuzat-ı Semaniye" ve "Sırr-ı İnna A'tayna" risalelerinde Atatürk'e saldırmıştır. Bu saklı risaleler son zamanlarda yayımlanmıştır. Said-i Nursi'ye göre Atatürk, "deccal" ve "süfyan"dır. Bir risalesinde Atatürk'ten "Tek gözlü deccal" diye söz ediyor. (Said-i Nursi, Barla Mektupları, s. 53.) Said-i Nursi, Beşinci Şua'da bahsettiği "deccal" ve "süfyan"ın, Atatürk olduğunu da sonradan başka bir risalesinde bizzat ifade ediyor. "Süfyan ve bir İslam deccalinin MUSTAFA KEMAL olduğu Beşinci Şua'da anlaşılıyor" diyor. (Said-i Nursi, Sırr-ı Inna A'tayna Risalesi, s. 44.) İslam kaynaklarında Deccal, "ahir zamanda gelip İslam'ı yıkmaya çalışacak dehşetli biri" olarak tanımlanıyor. Said-i Nursi, Atatürk'e ve onun kurduğu cumhuriyete özellikle cifir ve ebcet hesaplarıyla saldırıyor. "Rumuzat-ı Semaniye" ve "Sırr-ı İnna A'tayna" risalelerinde Milli Mücadele'nin üç kahraman komutanı; Mustafa Kemal (Atatürk), İsmet (İnönü) ve Fevzi (Çakmak)'tan "İKİ DECCAL BİR SÜFYAN" diye söz ediyor. Süyfan'ı şöyle açıklıyor: "Süfyan, zındıkların başı, cahşilerin cahşisi (kararmışların kararmışı), Yahudilerin en habislerinden, zalimlerin en zalimidir." (Said-i Nursi, Rumuzat-ı Semaniye, haz. Hüseyin Bulut, s. 105.) Daha sonra da cifir ve ebcet hesabıyla Kevser Suresi üzerinden "iki deccal bir süfyan"ı anlatıyor. Önce "Ahir zaman deccalinden önce küçük deccaller geleceğini" belirtiyor. Sonra, çok çirkin bir dille Atatürk'e saldırıyor. "İslam şeriatını tahrip etmeye" çalışan "Mason komite reislerinden ve hiçbir cihette müstahak olmadığı MUSTAFA KEMAL ismiyle malum olan ŞAHSI MENHUS, O DECCALLERDEN birisidir" diyor. Sonra da ebcet ve cifir hesaplarıyla Kevser Suresi'ndeki "şanieke huvel epter" ifadesinin "O zındık (mason) komitesinin üç reisleri" dediği Mustafa Kemal'i, İsmet (İnönü)'yü ve Fevzi (Çakmak)'ı gösterdiğini iddia ediyor. Bu arada Atatürk'ü, "Muhammed Aleyhisselam'ın en büyük düşmanı olan GAZİ HERİF" diye adlandırıyor. (Sırr-ı İnna A'tayna Risalesi, s.27, 28.) Cifir Ebcet Sahtekârlığı Ancak ilginçtir. "Mustafa Kemal" isminin harf değeri aslında "şanieke huvel ebter" ifadesine denk gelmiyor. Bunu fark eden Said-i Nursi bakın nasıl bir hile yapıyor. Kendi ifadeleriyle aktarıyorum: "Baktım ki Mustafa Kemal ismine iki fark ile denk geliyor. Mustafa Kemal, ismine layık olmadığı (için) 'mim'in arkasına nefye alamet bir 'elif gelmeli!" Yani, "Mustafa Kemal" adındaki harf sayısı hesaba uymayınca, "Mustafa Kemal ismine layık değildir" diyerek, hesaba uydurmak için "Mustafa Kemal"in adına harf ekliyor. "Mustafa Kemal" adını "Mestafe Bi-Kemal" biçiminde yazıyor. Aynı şeyi Atatürk'ün görev süresini hesaplarken de yapıyor. Yine "Mustafa Kemal"in adına harf ekleyerek bir yerde 12, bir yerde 16 rakamını buluyor ve buradan hareketle Atatürk'ün, 12 ve 16 sene ülkeyi yönettiğini belirtiyor! Ayrıca Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'ten, "Dinsiz Cumhuriyet" diye söz ediyor. Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı süresinden söz ederken de "Müddet-i firavuniyeti" (Firavunluk süresi) ifadesini kullanıyor. Sakarya ve Büyük Taarruz kazanılmasa bu ülkenin Yunan yıkımından arda kalan camilerine çan takılacağını unutarak, bir din adamına yakışmayan çok çirkin bir üslupla Atatürk'e, İsmet İnönü'ye ve Fevzi Çakmak'a saldırıyor. Said-i Nursi, Kevser Suresi'nde geçen "fesellili rabbike" ifadesinin ebcet değeri üzerinden de laik Cumhuriyete saldırıyor. Hilafetin 484 yıldır İstanbul'da yaşadığını, bu 484 rakamının, hilafetin kaldırıldığı 1922'ye(!) denk geldiğini belirtiyor. (Oysaki hilafet 1924'te kaldırıldı.) Hilafetin kaldırılmasının "dinsizlik" olduğunu, "laik Cumhuriyetin"de "dinsizlik manasına geldiğini" söylüyor. Ayrıca Kevser Suresi'nin üçüncü ayetindeki "…sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir" ifadeleriyle de Atatürk'ün kastedildiğini iddia ediyor. Görüldüğü gibi Said-i Nursi, açıkça hile yapıp yalan söylüyor. Birincisi, Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı süresi (1923-1938), 12 veya 16 yıl değil, 15 yıldır. İkincisi, halifeliğin kaldırılmasının dinsizlikle bir alakası yoktur. Hilafet siyasal bir kurumdur. Laiklik ise dinsizlik değildir. Üçüncüsü, Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak'tan hiçbiri mason değildir. (Bu konunun ayrıntılarını "Panzehir" adlı kitabımdan okuyabilirsiniz.) Dördüncüsü, doğru ebcet hesabıyla Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak adlarındaki harf sayıları da Kevser Suresi'ndeki üçüncü ayetin toplam harf sayısına uymamaktadır.¹ Din Düşmanlığı Sıralaması Said-i Nursi, Atatürk Cumhuriyeti'ni "İstibdad-ı askeriyeyi keyfiyeyi küfriye" olarak adlandırıyor. Yine cifir ve ebcet hesaplarıyla bulduğu rakamlardan yola çıkarak "Mason komitesinin üç reisi" dediği Cumhurbaşkanı Atatürk, Başbakan İsmet İnönü ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın, sözüm ona "derece-i hataları ve şeriat hakkında olan cinayette hisseleri"ni sıralıyor: Önce ebcet hesabıyla 1017 "hata sayısını" buluyor, sonra bu 1017 hata sayısından İsmet İnönü'nün 600, Atatürk'ün 321, Fevzi Çakmak'ın ise 103 hisse aldığını iddia ediyor. Dine zarar verme konusunda en büyük hisseyi, "icraatçı" olduğu için İsmet İnönü'ye veriyor. Atatürk'e "şeytani" diyor. Fevzi Çakmak'ı ötekilere göre "bir derece iman sahibi" olarak adlandırıyor. Atatürk ve İnönü'den "öteki gaddarlar" diye söz ediyor. Fevzi Çakmak'ı "dizginleri öteki gaddarların eline vermekle" suçluyor. (Sırrı Inna A'tayna Risalesi, s. 37.) Said-i Nursi, Türkiye'yi 2. Dünya Savaşı'na sokmayanın da İsmet İnönü değil, "Risale-i Nur" olduğunu söylüyor. (Sikke~i Tasdiki Gaybí, s. 45.) Durmadan Atatürk'e Saldırıyor Sadece saklı risalelerinde değil, açık risalelerinde de Atatürk'e saldırıyor. Said-i Nursi, Atatürk'ü, "Halkın nefretine layık adam… İslam dinini yıkmaya çalışan kişilerin en büyüğü… (deccal)" olarak adlandırıyor. (Alparslan Işıklı, Said-i Nursi, Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanları, s. 24.) Denizli müdafaasında açıkça Atatürk'e saldırıyor; Atatürk'ün Milli Mücadele'deki rolünü azaltmaya çalışıyor: *Benim kırk sene önce beyan ettiğim bir hadisin o şahsa (Atatürk'e) vurduğu tokada binaen, sabık mahkemelerimizde bana hücum eden bir savcıya dedim… Kahraman ordunun zaferi ve şerefi ona verilemez…" diyor. (Şualar, 300, 302, 319.) Başka bir risalesinde de "Ölmüş gitmiş ve dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş BİR ADAM hakkında 30 sene evvel hadis-i şerifin ihbaryla KURAN'A ZARARLI öyle bir adam çıkacak dediğimi ve sonra MUSTAFA KEMAL'in o adam olduğunu zaman gösterdi" diyor. (Emirdağ Layihası, C.1, s. 279.) Said-i Nursi, Atatürk'ü "süfyan, deccal, tağut, delalet zındıka komitesinin firavun meşreb reisi, ehl-i dalaletin dehşetli şahsiyeti" diye adlandırdığı için mahküm oluyor. Buna karşı "hapisteki Nur talebeleri" ağzıyla verdiği cevapta, Atatürk'ün, "bu milletin istiklalini ve istikbalini mahvettiğini", dünyadaki "350 milyonluk manevi ihtiyat kuvvetini", yani, dünya Müslümanlarını "milletin aleyhine çevirip dinsizliği dindarlara tercih ederek" 70 milyon Arap'ı elinden çıkardığını iddia ediyor. (Sırr-ı Inna A'tayna Risalesi, s. 43-44.) Bütün bunları söylerken I. Dünya Savaşı sırasındaki "Arap ihanetinden" ise hiç söz etmiyor. İşte Türkiye'de bugün din üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapanların çoğu, Said-i Nursi'nin bu tür safsatalarıyla Atatürk'e ve Cumhuriyete düşman oldular, olmaya devam ediyorlar. Said-i Kürdi Said-i Nursi, uzun yıllar "Said-i Kürdi" adını kullandı. Milli Mücadele yıllarında Kürt Teali Cemiyeti, Teali İslam Cemiyeti, Kürt Neşriyat Cemiyeti ve Kürdistan Azmi Kavi adlı derneklerin kurucuları arasında yer aldı. ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo Teali İslam Cemiyeti (önceki adıyla Cemiyet-i Müderrisin), Mütareke dönemindeki zararlı cemiyetlerden biridir. Diğer zararlı cemiyetlerle, özellikle de İngiliz Muhipler Cemiyeti ile sıkı ilişki içindedir. Dernek, 26 Eylül 1919'da Kuvâ-yi Milliye aleyhinde bir bildiri yayımlayarak Padişah'tan başka hiçbir kuvvet tanımadıklarını ve Kuvâyi Milliye'yi dağıtmak için bütün güçlerini, malvarlıklarını harcamaya yemin ettiklerini açıklamıştır. Bu nedenle dernek, Bursa-Biga-Gönen yöresinde Gavur Imam ve Anzavur ayaklanmalarında rol oynayan Ahmediye Derneği'ni desteklemiştir. 2 Ağustos 1920'de yayımlanan bildiride halk 'Osmanlı saltanatına bağlı tebaayı yalan ve dolanla kandırıp' asker toplayan 'şeriata aykırı olarak vergi alan' asilere karşı koymaya çağrılmıştı. Cemiyet-i Ahmediye, 1920 başlarında İngilizlerin desteği, Teali İslam ve Nigehban gibi kuruluşların işbirliği ile kurulmuş, Kuvâ-yi Milliye'ye karşı cihat ilan etmiştir. Anadolu'da suikastlar düzenlemek üzere İngilizlerce oluşturulan özel grubun içinde Nigehban, Kızılhançer ve Ahmediye cemiyetlerinin üyeleri de yer almıştır."² İngiliz uçaklarıyla Anadolu'ya atılan fetvalar, bildirilerinde Kuvâ-yi Milliyecilere “adi eşkıya”, “kudurmuş haydutlar”, “deli”, “cani” diye edilen hakaretler = Teali İslam Cemiyeti Bu cemiyetin kurucularından biridir Said Kürdi. ooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo 1925'teki Şeyh Sait İsyanı'ndan önce ayrılıkçı Azadi örgütüyle ve isyanın elebaşı Şeyh Sait'le görüştü, ancak fiilen isyana katılmadı. İsyan sonrasında Batı'ya sürüldü. Türklerin, Kürtleri ezdiğini düşünüyor. "Türklerin, Kürtlerin milliyetlerini kaldırıp onların dillerini unutturduklarını" belirtiyor. (Mektubat, s. 339.) Necip Fazıl'dan (#192395449) öğrendiği 1938 Dersim Olayı'nı, Atatürk'ün "deccal" olduğuna kanıt olarak gösteriyor. Bunun, "zındıklık, münafıklık, vatan ve millete hadsiz bir düşmanlık olduğunu" söylüyor. (Sırr-ı Inna A'tayna Risalesi, s.42, 44.) Bir keresinde etnik kökeni üzerinden Atatürk'e saldırırken Türkleri övüyor: "İslam'ın en büyük ordusu ve kahraman milleti olan Türk'e, bütün mahiyetlerine zıt, bütün ecdatlarını darıltan, inciten, manen ihanet eden ve neslen hiç Türklükle münasebeti olmayan bir adama (Atatürk'e) Türklerin ceddi ve büyük babası namını vermenin" Türklüğe ihanet olduğunu söylüyor. (Sırr-ı Inna A'tayna Risalesi, s. 45.) Bu arada az daha unutuyordum! Said-i Nursi'yi II. Abdülhamit bir süre akıl hastanesinde tutmuştu. (Şerif Mardin, Bediüzzaman Said Nursi Olayı, s. 131, 132.) Bunu kendisi de itiraf ediyor. (Said'i Nursi, Divan-1 Harbi Örfi, s. 6.) Bu topraklarda yaşayan aklı başında birinin -eğer cahil veya hain değilse- Atatürk'e düşman olması mümkün müdür Allah aşkına? Bataklığı Kurutmak Şapkayı dinsizliğin sembolü olarak gören, "350 bin tefsirin işaretiyle tesettüre en uygun kıyafet çarşaftır. Çarşaf kadınların siperi, kafesidir" diyen Said-i Nursi'nin tüm hayatını; risalelerindeki saçmalıkları, Milli Mücadele'deki sessizliğini, 1950'lerdeki partizanlığını; 1958'de Emirdağ'da yeşil tuğralı bayrakla Menderes'i karşılayışını vb buraya sığdırmam mümkün değil.³ Sözün özü şu: FETÖ'yle aynı kaynaktan; Said-i Nursi'nin risalelerinden beslenen bugünkü siyasal İslamcı kafanın, o bataklığı kurutması imkânsızdır. O bataklığı kurutmadıkça da FETÖ bitirilse bile yeni FETÖ'lerin ortaya çıkması engellenemez. Şimdi gelelim Kitaba. Adı: Gençlik Rehberi Yazarı: Said Nursi Zaman ayırıp okuyanlara mersilerden bir demet. ≈) İncelemenin neredeyse tamamı küçük o'lar içindeki bölüm hariç -küçük o'lar içindeki yazı Sinan Meydan'ın El Cevap adlı kitabının konumuzla ilgili olan bölümünden-Sinan Meydan'ın Yüzyılın Kitabı adlı eserinden... ¹ Said-Nursi'nin çarpıtmaları ve doğru hesaplamalar için bkz. Şerafettin Güç, "Bir Tahrifatın Deşifresi, Said-i Kürdi Kevser Suresini Neye Alet Etti", Düşünce ve Tarih, S. 18, s. 16-21. ² Turan. age., s. 165. ³ Ayrıntılar için bkz. Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları, 2. kitap, 5. baskı, İstanbul, 2016 s. 503-572 .
Gençlik Rehberi
Gençlik RehberiBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat · 02,892 okunma
··2 alıntı·
3.828 görüntüleme
Lina okurunun profil resmi
Geçenlerde “ateşi bol olsun” dedim diye linç edilmiştim . Bir kez daha tekrarlayayım ; ATEŞİ BOL OLSUN 🔥 🔥🔥
Varsayalımismail okurunun profil resmi
EN ALEVLİSİNDEN HEMİ DE!!! ≈))
2 sonraki yanıtı göster
✮✩Sirius✮✩ okurunun profil resmi
Rezil bir adam. Türk düşmani, vatan haini. Bunun kitapları toplatılmalı, yakılmalı
Varsayalımismail okurunun profil resmi
ATEŞİ BOL OLSUN!!! Türk düşmanları, vatan hainleri ülkemizde elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Öyle yapılmalı. Öyle yapılmadığı için biz böyle yapıyoruz.
Firdevs Ç okurunun profil resmi
Tüm nurculara okutabilsem keşke bu incelemeyi. İnandıkları bediüzzamanın şizofren ruh hastası biri olduğunu anlarlar belki diyeceğim de mümkün değil adama allah gibi tapıyorlar
Varsayalımismail okurunun profil resmi
Birkaç cümle sonra anlaşılınca incelemenin yolu, devam edip okumak yerine -saİT yolunda yolcu oldukları için- aptal aptal karşılık veriyorlar... Belki deyip birkaçıyla tartıştım ama cık... Zor... Kendileri sorgulamadıkça biz ne yaparsak yapalım. Tabii ki sorgulamaları için var bu inceleme ama işte...
5 sonraki yanıtı göster
Poyraz Ayrıç okurunun profil resmi
Ben de Rabbani'ye başladım Mektubat serisi... Taraf değiştirdim(!) :)
4 önceki yanıtı göster
Varsayalımismail okurunun profil resmi
Doğru yola doğru. Hayırlı olsun. Allah mübarek etsin. ≈)))
oylemıolmus okurunun profil resmi
İngiliz işbirlikçisi. Ebcet hesabı yapıp da kendi ismini Kur'an'ın her yerine sokuşturan zat. Modern Türkiye'nin kurulmaması için uğraşan asi. Gayet kısa bir özet bence
Pluviofil okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş. Keşke Said Nursi hayranları da okusa, ama sanmıyorum. Yalanlara o kadar çok alışmışlar ki gerçekleri görmeyi istemiyorlar. Hesaplamalar tam Devlet Bahçeli'lik yalnız :D. Hesap uymayınca Atatürk'ün adını değiştirme kısmına eksta hayran kaldım 😄
Varsayalımismail okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, Sinan Meydan sağolsun. ≈) Asıl okumasını istediğim kitle o ama işte... ≈))) Fazlasıyla hem de. Herbokolog delinin hesaplamaları. Kimse de bir şey dememiş herhalde. Gerçi üstat o, o diyorsa doğrudur. Daha mucizeleri var bunun. Tam komedi. 😂
4 sonraki yanıtı göster
Varsayalımismail okurunun profil resmi
Nurcular konusuna giriş yapacaktım çok uzun olur diye girmedim. Konuyla alakalı gerçek bir kitap okursam taslak hazır...
Emre Uçar okurunun profil resmi
Bunun müritlerinden kollar türedi. Bu kollardan biri 15 Temmuzun müsebbibi... Bazı kollar şimdi onun yerini alıyor filan. Ama sorsan, bu takipçileri lanetleyip asıl sorumluyu öven bir kitle de var... İnsanlar ne cahil. Bu bozuntu yazar da ancak cahil kandıran bir...neyse... Elinize sağlık bu arada.
Varsayalımismail okurunun profil resmi
Nerden baksan güzel inceleme şimdi. ≈)
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.