her gitmenin bir vakti olduğunun farkındaydı. gitmeyi geciktirdiği her yerden kovulur çünkü insan. uzun süre kalmayı istediği, yerleşmeyi düşündüğü yerler onu göndermenin, küstürmenin yolunu bir şekilde buluyordu. gittiği yerde de kalıcı değildi. bir sonraki kovuluşa, rahatsız oluşa kadar yaşayacaktı orada sadece. denizlerin ve okyanusların kabul etmeyip kıyıya vurduğu cesetler gibiydi. içini denizle doldursa da kalamıyordu denizle birlikte...