Gönderi

336 syf.
9/10 puan verdi
Olaf
Normalde bu kadar kötü bir çevirinin çıkacağı tek bir yol olur; yarım bırak! Fakat metin ve düşünce akışı o denli olağanüstü ki, bunu yapamayacağınızı bilerek,sinirle kızgınlıkla ilerliyorsunuz. Oymaklar topluluğu…Hacım, oymak mı kaldı. Oymak bir yerde bitiyor başka bir saçma ve tedavülden kalkmış kelime veya kelimeler alıyor yerini…çeviri çok gerçekten çok kötü. Ve daha kötüsü, sonlara doğru dil güncelleniyor. Sanki sonunu farklı bir kişi çevirmiş.
Altay İltan Aktürk
Altay İltan Aktürk
kulaklarını çınlatıyoruz. Kusura bak…çünkü ben baktım ve gördüm. Bir zahmet sen de gör. Bu felaket ötesi çeviriye rağmen; Metin içindeki fikirler, fikirlerin işlenme şekli akıl alır gibi değil. Bir ara
Olaf Stapledon
Olaf Stapledon
zaman yolcusu olduğu konsunda kanaatiniz kesinliğe ulaşabilir. Dünya savaşlarından, Neptün’e nasıl geldik, nasıl onaltı farklı insan türü işlendi, onaltı farklı dünya ve yokoluş ne ara -neredeyse- hiç akıl dışı bulunmadı…anlayamadım. Şaka değil. Ve bazı fikirler o derece özgün ki, -iyi bir bilimkurgu okuyucusu olduğumu zannediyorum- halen esin kaynağı olma potansiyeli taşıyor. Halen işlenme cesaretini üstlenecek kalemler arıyor. Olaf STAPLEDON benim için geç fakat çok değerli bir keşif oldu. Okunması kolay değil. Üstüne çeviri…fakat öyle bir metinden bahsediyorum ki, bu iki sorunu kolaylıkla aşmış. Giriş ve final beklediğim gibi değildi hatta final sanki biraz uzamış…olsun her halükârda şahane bir düşünce ufkuna açtım yelkenleri…o da yanıma kâr kaldı.
Son ve İlk İnsanlar
Son ve İlk İnsanlarOlaf Stapledon · Cem Yayınevi · 202125 okunma
·
260 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.