Gönderi

Kişilik olarak baktığımız zaman Vahdettin için şunları söyle­mek mümkündür: 1. Evvela çok büyük bir sorumluluğu, çok hazırlıksızken üstlen­miştir. Tahta çıktıktan sonra dört ay geçmeden ateşkes imzalan­mış ve Osmanlı Devleti'yle hesaplaşmak için yüzlerce yıldan beri bu anı bekleyen kurtların sofrasına oturmak zorunda kalmıştır. Gelecek konusunda çok kaygılıdır. 2. İleride Padişah olma olasılığı o denli zayıftır ki, gençliğinde­ ki yetiştirilme tarzı da bu tür bir sorumluluğu taşımak için gerek­li düzeyde olmamıştır. Abdülmecit'in dört erkek evladı, yani dört kardeşi (V. Murat, II. Abdülhamit, V. Mehmet Reşat ve VI. Mehmet Vahdettin) arka arkaya tahta çıkmışlardır. Osmanlı tarihinde ilk kez böyle bir şey gerçekleşmektedir. Üstelik gençiiği hastalıklar­la boğuşmakla geçmiş, o nedenle eğitimi de aksamıştır. Bütün bu olumsuzluklara karşın, yine de hanedan ve ülkeden sorumlu en üst düzeydeki kişidir. Bu sorumluluk onda bir kişilik bunalımı yaratacaktır. 3. İttihat ve Terakki Fırkası'ndan ve mensuplarından nefret et­mektedir. İmparatorluğun başına gelenlerin tek sebebinin, onla­rın hasiretsiz yönetim ve kararları olduğuna inanmaktadır. Enver Paşa gibi bir güçlü adam daha yaratmak istememektedir.
Sayfa 103 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.