Gönderi

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen  Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu  Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen  Kum taneleri var ya onlardan birindeyim  Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor  Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte  Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum  Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun  Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı  Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman  Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum  Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup  Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için  Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar  Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa  Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun  Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların  Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar  Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa  Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan  Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit  Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse  Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman  Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık  Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık  Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada  Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak  Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin  Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen  Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun  Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada  Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.  Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil 
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.