Gönderi

Batı Avrupa’da, papa ile imparator arasındaki olası ve zaman zaman da fiili anlaşmazlık, modern demokrasinin temeli olan anayasacılık ve kuvvetler ayrılığı prensibi için gerekli şartları yarattı. Bu durum, çeşitli feodal yöneticilerin, çatışan taraflardan bedelini alarak, özerkliklerini artırmalarına olanak tanıdı. Sonuçta bu durum dukalıklar, kasabalar, şehirler ve piskoposluklar şeklinde parçalara bölünmüş bir Avrupa’nın ortaya çıkmasına neden oldu. Her ne kadar teorik olarak bütün feodal lordlar, imparatora sadakat göstermek zorunluluğunda iseler de, uygulamada bildiklerini okudular. Çeşitli hanedanlar, tahtta hak iddia ettiler ve merkezi otorite hemen hemen ortadan kalktı, imparatorlar, bunu gerçekleştirme güçleri olmadığı halde, eski evrensel yönetim hayalini bırakmadılar. Evrensel Kilise’nin birer parçası olmaya devam etmekle birlikte, kanatlarda kalan Fransa, Büyük Britanya ve İspanya ise, Kutsal Roma İmparatorluğu’nun otoritesini kabul etmediler.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.