Gönderi

çünkü sen beni hala tanımıyorsun. aramızdaki temel problem bence bu. benim sana her defasında inanıp tüm inaçlarımla seninle gidesim varken. sen durum beklemek beni sürekli binlerce testten geçirmekle meşgulsün. çıkardığın sonuçlara göre etiketleyip kategorilere ayırmakla meşgulsün. sen beni ne kadar sürede tanımış olursun . o adamı at kolundan .. o zaman süremiz belki kısalır. seninle biraz hava alalım. çıkalım dışarıları gezelim. .. belki sağlıklı şeyler yiyip düşünebiliriz de. öyle velim gibi annem gibi sürekli seni eteğinden tutup çekiştirecek miydim . herhangi bir şey olduğunda beni ara. benim işim gücüm varmış deme. aklından bile geçirme bunu. bu ilişki olmadı değil mi. senin o güzelim kolların omzumda da hoş durmadı. biraz daha düşük kaldı sanki. senin gibi kadını kaldıramadım galiba ben o büyük büyük lafları nasıl edip de atacağım içimden dururken sevebiliyorum içimden geldiği gibi şeyi söyleyebiliyorum ama sen yürürken konuşurken ben çaresiz kalıyorum. bir fenalık geliyor üstüme. üzerime işemiş ve bu belli oluyormuş gibi bir durumdayım. herkesler benim bu durumda olduğumu biliyormuşcasına bir hal bu. şimdi ellerimmden tutarsan bu masa devrilir. dizlerim o kadar çok titriyor ki çok gerildim. Allahın adını verdim birden elimi tutma ne olur. ne açtığım sohbet geliyor aklıma ne içtiğimiz kahvenin tadı dilime. kederli keyifsiz hiç hale girmeyen bir hal içindeyim. palyaço kıyafeti giyip caddelerde sana şiirler okuyasım var. önüme gelene sana yazdıklarımı okuyasım var. nasıl olsa beni tanımıyor yüzümü görmüyorlar.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.