Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yarın pazar. Gelip tüneyemeyeceğim bu odaya - dalıma. Önceki pazar gibi olmasın da. Sabah erken yürüyüşe çıkmıştım. Ortalık kavrulmaya başlamadan dolaşayım biraz, belki açılırım, demiştim. Eskisi gibi dışarıda kahvaltı edeyim, bir dolu gazete alıp okuyayım. Buralardan kaçmayı kafaya koyduğum yıllarda defterimi, kalemimi alıp her zaman gittiğim çay bahçesinde oturdum. Gazetelerde başka bir hayat vardı. Elimdeki defterin boş sayfalarına, kalemin ucundaki siyah lekeye bakıp tek kelime yazmadan coştuğum, bir gün bütün sayfaları deli gibi yazıp çizip dolduracağımı düşlediğim zamanlar geldi aklıma. Gazetelerdeki hayat nasıl da albeniliydi. Sonraları çok yakınında oldum o hayatın. Burnumun dibinde yaşandı. İçine almadı beni ya da ben girmedim, ama tuhaf bir huzur vardı yakınımda olmasında. O sabahsa huzursuz oldum. Her şey kağıttaydı, kağıttandı. Bütün dünya hatta. Döndükten sonra beni sakin tutan, iyi kötü güzel zamanlarım da oldu hissiymiş. Bir daha dönemeyeceğimi o saat anladım. Sayfa boştu, hep boş olmuştu, boş kalacaktı.
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.