Derin bir iç çekti. Gözlerini sildi elinin tersiyle.
"Sabrediyorum..." dedi, "Elimden başka bir şey gelmiyor, susup dayanmaya çalışıyorum."
"Sabretmek, başa gelene susup tahammül etmek değildir, kötü bir şey karşısında iyilik yapmaya devam edebilmektir. Bıkmadan iyiliğe sarılmaktır." dediğini duydu dedesinin. Başını kaldırdı, buğulu gözlerini, güneşin kızıllığının vurduğu derin çizgili yüzünde dolaştırdı.
Sustu.