Belki hayatımızdaki "Derviş Dede" bu kitaptır. Her zaman Zeynep gibi şanslı olanlardan değilizdir, onun gibi bunaldığında, sıkıldığında, işin içinden çıkamadığında çat kapı gittiği Derviş Dede'si yoktur hepimizin. İşte bu yüzden diyorum ki belki de Derviş Dede'miz bazen kitaplar olur bazen de -Derviş Kelamı-na rast gelmek olur.. Üçlemenin beni en çok etkileyen kitabı Derviş Kelamı oldu. Kitabı incelemek için biraz sindirmeye zaman bıraktım ve ondan sonra incelemeye karar verdim. Her bir kitabında kurgusunu sağlam kuran Funda Hanım bu kitapta da yine şaşırtan bazı gerçeklerle okuyucu karşısına çıkmış. Kitabın her karakterinin yerini ve anlamını tam olarak kafamızda oturtan hayat hikayeleri ile çok güzel bir roman olmuş. En üzücü kısım da kitabın sonu olmuş. Önceki kitaplarında da söylediğim gibi bu kitap da sakin bir sahil kasabasında çayını yudumlarkenki hislerin ya da sıcak bir yaz gününde içtiğin buz gibi limonatanın serinliğinin verdiği hislerin birer yansıması, birer sembolü niteliğinde. Sizinle tanışmak çok güzeldi kitabın güzel kahramanları; hayatınıza eşlik etmek, bazen kızmak bazen anlamak bazense asla anlamamak. Hepsi çok insanca hepsi çok bizden, benden olan hayatlarınıza şahitlik etmek... En çok da senin çiçekli bahçendeki sohbetleri dinlemek Derviş Dede... Hoşça kal.

Derviş KelamıFunda Uçuk Er · Hayykitap · 2022568 okunma

·

96 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eyşi