Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hapis cezası
Delikanlının, babası tarafından daha çocukken bir tütün fabrikasına çırak olarak verildiği ve orada beş yıl kaldığı dava görülürken anlaşılmıştı. O yıl patronla işçiler arasında meydana gelen bir tatsızlıktan sonra patron tarafından işine son verilmiş ve yersiz yurtsuz kalınca kentte boş boş dolaşmış, cebindeki son paraları da içkiye vermişti. Bir meyhanede kendisi gibi biriyle, ondan daha önce işsiz kalmış, aşırı derecede içki içen çilingirle tanışmış ve bu ikisi bir gece sarhoşken kilidi kırmışlar, ellerine ilk gelen şeyi almışlar, sonra da yakalanmışlardı. Her şeyi itiraf etmişlerdi. Hapse atılmışlardı ve çilingir, mahkemeyi beklerken ölmüştü. Delikanlıyı ise toplumun korunması gereken tehlikeli bir yaratık olarak işte şimdi yargılıyorlardı. ... Aslında bu çocuğun o kadar kötü biri değil, herkesin de gördüğü gibi, sıradan bir insan olduğu ve sırf bu tür insanları yaratan koşullar içinde bulunduğundan bu hale geldiği besbellidir. Bunun gibi çocukların olmaması için bu talihsiz yaratıkların oluştuğu koşulları ortadan kaldırmaya çalışmak gerektiği de apaçık ortadadır. Peki biz ne yapıyoruz? Daha binlercesinin yakalanmadığını bildiğimiz halde, böyle rastlantıyla elimize düşmüş bir çocukla yetiniyoruz ve onu hapishaneye, tam bir tembelliğin hüküm sürdüğü ya da en sağlıksız ve anlamsız işlerin yapıldığı koşullara, kendisi gibi laçkalaşmış ve hayatta yolunu şaşırmış insanların arasına koyuyoruz, sonra da cezasını çekmesi için Moskova ilinden İrkutsk iline en ahlaksız insanların arasına sürüyoruz. Bu tip insanların içinde doğdukları koşulları ortadan kaldırmak için bir şey yapmak şöyle dursun, bunları yaratan kurumları teşvik ediyoruz üstelik. Bunların hangi kurumlar olduğu bellidir: Fabrikalar, imalathaneler, atölyeler, meyhaneler, genelevler. Ve biz bu kurumları ortadan kaldırmadığımız gibi, gerekli sayarak özendiriyor, çekidüzen veriyoruz. ... Fakat okulda olması gereken yaşlarda kentte bir vahşi hayvan yavrusu gibi yaşadığı, bitlenmesin diye kafasının kazındığı, ustaların siparişleri için oraya buraya koşturduğu yıllar boyunca ona acıyan tek bir Tanrı kulu çıkmadı; tam tersine kentte yaşamaya başladıktan sonra ustalarından ve arkadaşlarından duyduğuna göre, yalan söyleyen, içki içen, küfreden, dayak atan, kendini uçarı bir hayata kaptıranlar babayiğit sayılıyordu. O, kötü çalışma koşulları, içki, sefahat yüzünden sağlığı bozulmuş, sersemlemiş ve rüyada gibi amaçsızca kentin sokaklarında dolaştığı ve ne olduğunu anlamadan bir ambara girip burada hiç kimsenin işine yaramayacak yollukları aldığı sırada bizler, bütün hali vakti yerinde, varsıl, okumuş insanlar, bu çocuğu bu duruma düşüren nedenleri ortadan kaldırmak için çaba harcayacağımıza sorunu bu çocuğu cezalandırarak çözümlemek isteğindeyiz. Korkunç bir şey! Burada acımasızlığın mı, yoksa saçmalığın mı daha ağır bastığını bilemiyorsun.
··
207 görüntüleme
Johnny Five okurunun profil resmi
Son cümle... 👏🏻👏🏻👏🏻
Esra K. okurunun profil resmi
Ve biz buna toplum düzenini sağlayan ve koruyan adalet sistemi diyoruz(!) Saçmaladığının gayet farkında olan acımasızlığın ağır bastığı duyarsız bir sistem...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.