Gönderi

·
Puan vermedi
Yedi Güzel Adam'dan sonra okuduğum ikinci Şiir kitabıydı. Başlarken ve bitirdiğimde 'Şiiri Üzerine Görüşler' bölümünü okuyunca daha iyi kavrayabildim. "Şiirlerinde geniş boyutlarla, özellikle madde ve ruh çatışması, Batı diktasına karşı Doğu protestosu gibi temaları işlediği görülüyor." Sanırım, Zarifoğlu'nun işlediği temayı en iyi Behçet Necatigil dile getirmiş. Şiirler 4 ana bölümden oluşmaktadır. İşaret Çocukları bunların ilki ve olması beklenen ve istenen bir neslin portresini göstermektedir okuyucuya. Yedi Güzel Adam'da bu neslin vasıfları belirtilmiştir. Menziller'de ise bu neslin durması gereken noktayı işaret etmektedir. Son olarak Korku ve Yakarış, Mü'minin asıl durak yeridir ve benim en beğenerek okuduğum bölümdür. Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerinde bir hikâye havası bulmak mümkün. Dostluğu, aşkı, tabiatı en çok doğallığı göreceksiniz onun şiirlerinde. Kendine has üslûbu, şiirlerindeki acziyetini ortaya koyması, daha doğrusu alçak gönüllülüğü şairin dizelerinde tüm çıplaklığıyla görülür. Cahit Zarifoğlu, eserleri gibi kişiliğiyle ve sade yaşantısıyla da örnek alınması gereken bir şahsiyettir. Güç el verirse tüm eserlerini okumayı düşünüyorum. Şiir kitaplarını ağır okumanın verdiği haz aşikâr ama, sanırım bu kitabı biraz çabuk bitirdim. Ya da bir türlü ritmi yakalayamadım diyelim. Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerinde bir tezatlık söz konusudur. Mesela bir dörtlükte ele aldığı cümleler diğeriyle farklı duruyor, şöyle diyelim: ilk iki satır diğer iki satırdan ele aldığı konu itibariyle tamamen farklı olabiliyor. Şiirlere derinden baktığınız zaman muazzamlık mutlaka görülecektir. Kendi iç benliğimizle mücadele içinde olduğumuzda, ya da dile getiremediğimiz duygularda, iyi ki şairler var deriz. Sanırım Necip Fazıl 'dan sonra yeni bir şair kazandım. Şiir üzerine düşünceler bölümünde Erdem Bayazıt'ın yorumu oldukça açıklayıcı ve okunmaya değer. "Cahit'te çok sık görürüz anlatılmaz olanı, çok değişik, belki şiire hiçbir zaman malzeme olmayacak diye düşündüğüm kelimelerle öyle bir ifade eder ki, tam şiiri orda yakalar. Hemen somutlaştırıverir o soyut şeyi. Yine naçizane görüşümü belirteyim; Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi." "Bir Değirmendir Bu Dünya" sıradaki kitap olacak. Kitaplarla kalınız.
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,071 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.