Sözlük / Ben Deli miyim?
Bunu, bu işi iyi bilenlerden, uzmanlardan sorunuz, müphem bir gülümsemeden başka cevap alamazsınız.
Müphem: (1) Açık seçik olmayan, (2) belirsiz.
·
23 görüntüleme
Çok şükür Rabbime, benim delilerle ülfetim yok.
Ülfet: (1) Alışma, kaynaşma.
(2) Görüşme, tanışma.
Ellisinden, altmışından sonra boyanan kocakarılar güzel değil maskara, paskal olurlar.
Paskal: (1) insanı güldürüp eğlendiren, soytarı (kimse).
Üç otuzunda değilim ya!
Üç otuzunda: Çok yaşlı kimse.
Elbisenin bundan daha koyusu Paris Sokağı pespayelerine yaraşır.
Pespaye: (1) Aşağılık, alçak, soysuz (kimse).
(2) düşük nitelikli, beş para etmez (nesne).
Ne herze yediğini bilmiyorsun.
Herze yemek: (1) Yersiz, saçma sapan söz söylemek ya da böyle bir davranışta bulunmak.
Onda hangi hasleti diğerlerine tercih etmeliyim?
Haslet: (1) Kişinin yaradılışından gelen özelliği, yaradılış, (2) huy.
Tembel, obur, haylaz, hodbin, edep ve utanma bakımından bazen pek dikkatsiz olurlar.
Hodbin: (1) Bencil.
Helecanlar içinde nefes nefese durak yerine geldik.
Helecan: (1) Yürek Çarpıntısı.
Bu araştırma sırasında sokak kapısını ve ona yakın portmantoyu buldum.
Portmanto: Evlerde vb. palto, manto, şapka gibi şeyler asılan, bir bölümü aynalı askı aracı.
Rica ediyorum, beni irşat ediniz.
İrşat etmek: Doğru yolu göstermek, aydınlatmak, uyarmak.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.