Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İkinci Dünya Savaşı serüveni üzerine okumalarım sanırım hiçbir zaman bitmeyecek. Geri dönüp baktığımızda tarihte insanoğlunun başına binlerce felaket geldi ve sonrasında yeni bir dünyayı inşa edecek gücü ve isteği kendinde buldu. Hep daha iyi bir dünya inşa etti. Acı, zulüm, keder, ölüm her zaman oldu ama umut hiçbir zaman tükenmedi. Çok fazla anı ve kitap okudum, yüzlerce film ve belgesel izledim. İnsana olan inancımı kaybettiğim her anda 2 Eylül 1945 günü savaşın resmen bitip yeni bir çağın başladığı anı düşünürüm. 70 ila 85 milyon arası insanın öldüğü tahmin ediliyor. Almanya iki dünya savaşını kaybedip, milyonların ölümüne vesile olduktan sonra bile yeni bir medeniyet inşa etmeyi başarabildi. Kalkınmak için milyonlarca mülteci oraya akın edebildi. İnsanlar çocuklarını savaşın gölgesinde büyütmesine rağmen daha refah, daha huzurlu bir dünya inşa etmek için birbirini affetmeyi, acıları dindirmeyi ve birbirini sevmeyi yeniden öğrendi. Bilmem kaçıncı kez insanlığa şans verdiler. Ruhları onarılamaz şekilde zarar görmesine rağmen. O yüzden Eddie Jaku'nun hikayesinden öğrenecek çok şey var. Bazı satırları okurken gözümde canlandı o anlar, ister istemez gözleriniz yaşla dolabiliyor. Toplama kamplarını anlatan birçok hikaye okuduk ama sonrasında kurulan yaşamları anlatan çok fazla kitap yoktu. Eddie Jaku 20 Nisan 1946'da evlendiğinde henüz 26 yaşındaydı. Gencecik yaşına rağmen yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz? 13 yaşındayken yahudi olduğu için okuldan atılıyor, sahte kimlikle liseyi bitirip meslek sahibi oluyor. 18 yaşından itibaren yedi yıl boyunca toplama kamplarında hayatta kalmak için mücadele ediyor. Tüm ailesinden geriye kız kardeşi ve onu hayatta tutan en yakın arkadaşı Kurt kalıyor. Defalarca ölümün kıyısından dönüyor, insanları güvenini kaybediyor. Savaş bittikten sonra hayata tutunmak için bir neden arıyor. 6 milyon Yahudi bir manyağın iki dudağı arasından çıkan emirlerle ölmüş. Gelecek güvensiz ve belirsiz. Eşine ilk görüşte aşık oluyor. İşi yok, sağlığı yerinde değil. Fakat mucize bu ya. Evleniyorlar ve yetmiş beş yıl evli kalıyorlar. Çocuklarını, torunlarını, torunlarının çocuklarını görüyorlar. Avustralya'da mükemmel bir yaşam kuruyorlar. Ve okuduğumuz bu kitabı 100 yaşında yazıyor. İçinde tüm duyguları barındıran ama en çok da okuyana umut aşılayan bir kitaptı... İyi ki kitaplar var, iyi ki yazılacak ve ilham veren hikayeler var...
Dünyanın En Mutlu Adamı
Dünyanın En Mutlu AdamıEddie Jaku · Kronik Kitap · 0177 okunma
·
192 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.