Auguste Comte, akli dengenin büyük oranda ve öncelikle, gündelik temasımızın olduğu fiziki nesnelerin değişmemesinden ya da biraz değişmesinden ve bize bir sürelik değişmezlik görüntüsü sunmasından kaynaklandığı gözleminde bulunmuştur. Bu, gerginliğimizi ve duygu durumumuzdaki değişikliklere yabancı, bize bir düzen ve iç huzuru duygusu veren sessiz ve durağan bir topluluk gibidir. Birden fazla psikolojik sorunun, düşüncemiz ve şeyler arasındaki bir çeşit temas kopukluğuna, alışık olunan nesneleri tanıma güçlüğüne eşlik ettiği doğrudur, öyle ki, kendimizi yabancı ve devingen bir ortamda kaybolmuş buluruz ve hiçbir dayanak noktamızda kalmamıştır.