Gönderi

Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda , yalnız iki yoldaş uyanık ; Biri benim , biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor ; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum ! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum ! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim yol gitsin; iki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; yolumun zafer tâkı , gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün , serin karanlıkarı. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya , Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi ...
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Kaldırımlar,
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.