Temelde bir toplumun kendini aşmaktan vazgeçince koltuk yapmaya ve kullanmaya başladığı söyleniyor. Koltuk çabasız yaşamın simgesi. Atalete, tembelliğe, şişkoluğa teslim uygarlıkları simgeliyor. Kabaca patates çuvalı misali oturmak dediğimiz şeyden bahsediliyor yani. Hatta bir koltuğun insanı nasıl yönlendirdiğini bile anlatmışlar. Edilgenliğe teşvik ediyormuş.