Bir erkeğin ayaklarını yere sağlam basmasını sağlayan şeyleri yapmalarına fırsat kalmadan savaşa götürdüm onları. Yola çıktıklarında evli değillerdi. Çocukları yoktu. Hasadın cılızlığı yüzünden kilerlerinin kıyısını köşesini kazımak zorunda oldukları seneler geçirmediler, tasarruf etmeyi öğrenebilecekleri bereketli yılları da olmadı. Anneleriyle babalarının yaşlanıp elden ayaktan düşmesini seyretmediler. Öldüklerini görmediler. Korkarım ki yalnızca gençliklerini değil, yaşlılıklarını da çaldım onlardan.