Gönderi

464 syf.
8/10 puan verdi
Resim tutkunu bir kız çocuğu, kıskanç bir eşe sahip genç bir öğretmen ve insanları gizli bir şekilde gözetleyen seksenli yaşlarda köpeğiyle yaşayan bir kadın. Kitap bu üç kadının etrafında şekilleniyor. Ara ara seksinli yaşlardaki kadının anlatımıyla da ilerliyor. Kitap, ünlü ressam Claude Monet'in doğup büyüdüğü kasabada geçiyor. Kitabın hemen hemen her sayfasında Claude Monet'in eserlerinden bahsediliyor. Kimmiş bu ressam diye meraklanıp internette araştırdım. Claude Monet hayatının son 30 yılında evine kapanıp sadece Nilüferler üzerine çalışarak birbirinden farklı 250 tane tablo yapmış. Ben şok tabi. 30 yılda 250 Nilüferler tablusu. Bu tabloların çoğu müzelerde koruma altında ve tek bir tablosu bir kasabayı alacak kadar da değerliymiş. Olayı araştıran polisler kitaba ayrı bir renk katmış. Dedektifin ortağı çaylak polis memuru çok matrak. Ara ara sesli güldüğüm sayfalar olmadı değil. En çok çaylak polis memurunu sevdim. Her şeyiyle şeffaf ve oldukça çalışkan. Bir de zeki. Amiri olan dedektiften çok daha atik. Kitap ağır ilerliyor fakat hem ünlü ressamın eserleri, hem dedektiflerin davranışları hem de yaşlı kadının gizemli anlatımları okuru kendine mıknatıs gibi çekiyor. Tüm bunlara cinayet ve polis soruşturması eklenince tadından yenmiyor. Nasıl ki masal kahramanı Hansel, patika yola ekmek kırıntılarını atarak yürüdüyse, yazar da bizlere bu ekmek kırıntıları bırakıyor ve böylece bize de peşine düşmek kalıyor. Fakat kitabın sonuna gelince, o ekmek kırıntılarını yanlış tarafta aradığımızı fark ediyor ve şok oluyoruz. Meğer yazar üç farklı yöne serpmiş ekmek kırıntılarını. Okuyanlar ayrıntılı bulabilir ama bana göre öyle değildi. Ressamın doğup büyüdüğü kasabadaki geçmişi, eserleri ilgimi çekti. Belki de resimlere olan ilgimden dolayı bilmiyorum ama ben okurken keyif aldım. Sonu da duygusal bir şekilde bitti.
Siyah Nilüferler
Siyah NilüferlerMichel Bussi · Epsilon Yayınevi · 202310 okunma
·
301 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.