Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Platon'un ünlü mağara alegorisi; Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarını dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.. Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar.. Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir. Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir. Çünkü insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınır. Işığı-gerçeği görmek, doğruyu duymak rahatsız edicidir. Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer. Cahillik mutluluktur..(!) Gerçek ile yüzleşmek ve özgür olmak cesaret ister. Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması dileğiyle..
··1 alıntı·
5,8bin görüntüleme
Alkestis√ okurunun profil resmi
Platon dostumdur,ama hakikat daha yakın dostumdur.
Miguel de Cervantes
Miguel de Cervantes
Yahya Saygan okurunun profil resmi
"İn'lerine Gireceğiz" ! ? Harikasınız... Gerçekten de Ülkemizde Siyaset yerelden genele parti ayırmaksızın yozlaşmıştır. Bunun çözümü vurguladığınız gibi Aydınlanma, Rasyonel Aydınlanma ile Ahlak ölçeğinde yeniden yapılanmadır. İletinizde konu ettiğiniz Platon Mağarası ise ; Bugün Ülkemizde Mağarada yaşayan Canlılara "Pkk" deniyor. Ve bunlar (Pkk) Mağaralarından çıkınca Ülkeyi aydınlatmıyor, KAN'a buluyorlar. Bu Canlı türünü (Pkk) Abd besliyor ve Abd'nin Afganistan'da, Irakta, Suriye'de yaptıkları ortada. Bütün bu gerçekleri göremeyinlerin hangi Körlük, hangi Cehalet içinde olduklarını da Bize alegorik olarak veya düz, düpedüz anlatırsanız çok sevinirim. Pkk ve Siyaset ile ilgili görüşlerim bu iletide yorumlar kısmında #206540673 Şehitlerimiz hakkındaki düşüncem bu iletide yorumlar kısmında. #206591405
Alkestis√ okurunun profil resmi
Yahya Saygan
Yahya Saygan
Çok teşekkür ediyorum düşünceleriniz ve alıntılarınız ile o kadar güzel ifade ettiniz ki size katılmamak içten bile değil..🙏 Şüphesiz felsefe, insanın gördüğü dünyadan çok daha fazlasını anlama çabasının bir sonucudur. Siyasi boyutuna girmeden şöyle denilebilir ki; Ateistler zincir için din, anarşistler zincir için devlet, sosyalistler zincir için kapitalizm, dindarlar zincir için şeytan, milliyetçiler zincir için dış güçler diyebilir. Mağarayı evi gibi gören de, hapishane gibi gören de olabilir. Cahillik mutluluktur diyorsanız mağaranın dışı gerçekten sizi delirtebilir. Bazılarına gölgeler yeterken bazıları gölgeyi yaratanın peşine düşebilir. Yani, felsefe işte.. :) Bir başka açıdan; Platon’un mağara alegorisi ve “iyi ideası” tasavvuftaki vahdet-i vücut felsefesinin, âlemin dünyanın gölgesi olduğu fikriyle benzerliği olsa da; Platon’un mağaradan çıkmayı başarabilen filozofu bu bağlamda benzer olsa da insan-ı kâmil dünyevî olan her şeye mümkün olduğunca mesafeli dururken, Platon filozofu ideal yönetici olarak merkeze oturtup toplumu eğitmesini bekler. Bu anlamda da birbirlerinden oldukça farklıdırlar. “Nur, sebebi yaratandır. Ne kadar sebep varsa hepsi de onun gölgesidir. Allah, sebepsizliği her şeye sebep kılmıştır. Sebebi yaratan ile sebep birbirinin aynasıdır. Kim ayna gibi tertemiz değilse, aynayı ve aynadakini göremez.” (C1, 10/7)
1 sonraki yanıtı göster
Yahya Saygan okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/mavi82 Öncelikle konuyu Taraftar tezahüratları, Amigo Sloganları vb. His ve Duygu düzeyinde değil; Akıl, mantık ve bilinç düzeyinde ele alıp değerlendirdiğiniz için Size çok teşekkür ederim. Zaten Ülkemizin temel probleminden biri de insanların herhangi bir konuyu karşılıklı tartışırken iletişimde bu düzeye erişememesi. Birinci paragrafa ki tespitinize tamamen katılıyorum ve sorunun çözümü Felsefeyle, Rasyonel Aydınlanma ile mümkün. (Ancak "Zincir Bağını" tek taraflı dar bir perspektife sıkıştırmak doğru değil. Bu nokta da Sizi en son satırlarda eleştireceğim.) #206660293 Ancak yorumunuzdaki ikinci paragrafta ise ; İslam Filozofu olan İbn Bâcce de aynen Sizin gibi sorunun çözümünü felsefede mümkün görmüş ve bu konuda sûfîleri eleştirmiş. Ama bunu sınırlayarak yapmış ve İnsanı Kâmil kavramına değinmemiştir. #181198421 Ayrıca Platon için de "Dünyevi olanın değersizliği" Tasavvuf görüşü ile eşdeğerdir. Aralarında bu konuda fark yok. #185238750 #206356570 Yorumunuzda Sizi katılmadığım konu ise "İnsanı kâmil"... Nedir İnsanı kâmil ? #182212293 #186007923 #201465969 İnsanı Kâmil bu içsel ve dikey yolculuğunun sonunda Halkın içinde Hakkl'la beraberdir. Elde ettiği ilim-irfan-hikmet öğretilerini diliyle ve haliyle halka aktarmakla, ideal toplumun oluşması için gayretle mükelleftir. Münzevi bir derviş gibi bir köşeye çekilmez. #201536400 Zaten En üstün İnsanı Kamil olan Hz. Muhammed s.a.v Yaradılış itibariye Peygamberlik vasıflarıyla ve Miraç hadisesi ile Dikey olarak en zirveye yükselmiş ve Aklen, Ruhen tüm yaratılış hakikatlerine şahitlik etmiş, elde ettiği bu öğretiler ile Halkın arasına dönüp İnsanları Karanlıktan Aydınlığa çıkartarak örnek bir Medeniyet inşa etmiştir. Ve... #206554355 Bu sıfatı ile dönemin yozlaşmış yerel güç sahiplerine bir devrimci gibi meydan okumuş, onların tüm dünyevi tekliflerini elinin tersi ile itmiş, "Bir elime Ay'ı Bir elime Güneş'i verseniz Ben bu yoldan dönmem demiştir." Peygamberliğe kadar hira mağarasında (içsel yolculuk) günlerini geçirirken, (Dikey yükseliş) Peygamberlik vasfı ile hiçbir mücadeleden çekinmemiş hayatın her safhasında mücadele ile içinde olmuştur. Ömür boyu Münzevi bir hayat yaşamamıştır. Ve Tüm İslam Dünyasının olduğu gibi Ülkemiz için de en büyük Örnek ve Rehberdir. "Vitamini kabuğunda" o nedenle felsefe vb. çok içine girmeden kabuğunda kalıp konuyu esas meseleye getirecek olursak; "Rasyonel Aydınlanma ve ahlak ölçekli yeniden yapılanma" #206458716 Çözüm Mevcut #206456170 #181199188 çoğaltılabilir... Sizi ve İzninizle nezdinizde benzer söylem ve davranışlar geliştiren insanları eleştirmek istiyorum. Toplumumuzda Eğitim sorunu, zeka düzeyi vb. konular tartışılabilir. Ancak bu tartışma zaman ve zemin olarak seçimden sonra ve istenilen sonuç elde edilmediği zaman gerçekleşirse, ve içerik eleştiri değil hakaret olursa, bu çok hakkaniyetli olmaz. Ve meseleye "kendine aydın, karşıya cahil" yaklışımı getirmek son derece yakışıksız. Kimse bu konuda cahil değil, Öncelikler farklı sadece. Şöyle; Bu Toplumun geçmişinde İsâr Ahlakı; "Çanakkale Savaşı'nda Düşmanla çarpışan Askerlerimiz siperlerine isabet eden bomba ile ağır yaralanır, hafif yaralı asker hemen matarada kalan çok az suyu pay etmek ister ve her yaralı Asker o suyu içmek yerine karşındaki Silah Arkadaşına uzatır, son nefesinde, son damla suyunu içmek yerine yüksek bir diğergamlık ile arkadaşının içmesini ister, bir çoğu o suyu içemeden Şehit düşer." İsâr ahlakı gibi, Toplumumuzda bu has fedakarlıklar var. Çok şükür ki Bizler böyle bir Neslin Evlatlarıyız. Vatan için Millet için Dünyasından vaz geçiyor Halkımız. Buna İsâr Ahlakı deniyor. Bu ahlakı bilmeyenler ise Halkın yaptığı bu fedakarlığı cahillik, aptallık olarak değerlendiriyor. Halk Abd'nin bölgede yaptıkları, PKK'nın Ülkede yaptıkları ile güvenliği ve tepkisel bir milliyetçiliği öncelediler. Mevcut yönetimin sıkıntılarına rağmen kendinden fedakarlık ederek Devletin varlığını ve güvenliğini öne aldılar. Yoksa kimse cahil olduğu kör olduğu için mevcut düzeni çok sevdiği için tercihini ondan yana kullanmadı. Lütfen meseleye böyle bakmayı deneyelim. Bizim Demokrasimiz Pkk ve bağlantıları noktasında Aşkın bir demokrasi örneği sergiliyor. Çünkü; Dünyada Kendi Devletine saldıran bir terör örgütü yandaşları hiçbir ülkede bizdeki gibi tolere edilmiyor. Kantarın topuzu Şehitlerimizin aleyhine çoktan kaçmış durumda ve bu konuda toplumda çok ciddi bir iç çekiş mevcut. Yükselen Milliyetçi söylem politk artışın gerisinde bu var. Hem bu sorun hem diğer sorunlarımızı İster Filozof, ister İnsanı Kamil yöntemi ile... Yeter ki Anlayışla, Sevgi ve Akıl Ölçeği ile meseleye yaklaşalım.Ve çözmeye çalışalım. #185735910 #185912184
Alkestis√ okurunun profil resmi
Yahya Saygan
Yahya Saygan
Sayın Hocam siz zaten olayı en ince ayrıntısına kadar muazzam bir şekilde açıklama getirdiniz. Eleştirileriniz için de ayrıca teşeklür ediyorum. Çok fazla bilgi sahibi olmadığımdan nacizane düşüncelerimi paylaştım sayenizde tekrar gözden geçireceğim. ‘Aslında körlük, umudun tükendiği bir dünyada yaşamaktır.’ demiş • Jose Saramago Umarım geleceğe dair umutlarımızı sizin de dediğiniz gibi akıl, sevgi ve anlayışla temelini atar, taçlandırırız. 🙏
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Emin Cinar okurunun profil resmi
Şunuda unutmayalım ; insanlar yaratılış itibariyle her zaman içgüdüsel yaşama daha yakındır. Ne kadar eğitilirse eğitilsin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı noktada ilkel içgüdülerine hızla dönüş yapar. Bu anlamda kendini devamlı eğitmek ve üst insan olmak tamamen koşulların iyi olmasi ile paralel bir kavramdır. Sonuç olarak üst insan ütopyadır. Syg.
Alkestis√ okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum düşünceleriniz ve katkılarınız için..🙏
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Tlprknt okurunun profil resmi
👏🏻👏🏻👏🏻
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.