Karin Karakaşlı
1998’de Yaşar Nabi Nayır Ödülü’nü kazanan ilk kitabını okuduk..
Dili konusu okuması sıcacık insanı saran bir havası var kıtabın, bütün dilleri kapsayan içimizi ısıtan öyküler..
Her satırında bana İstanbul'u yasattı, bir dönem orda yasayan biri olarak
Şehr-i İstanbul'a çokca selamlar olsun..
Peki kıtap neler dıyor,
Mektubunu okumak, kent ışıklarının peşimiz sıra sularda döne döne ışıldadığı dönüş vapuruna kısmet oldu. Yine korkularımı boşa; inancımı, umudumu haklı çıkararak geldin. İçim ısındı, ayazım dindi, çiçek kokularımı saçtım beni içine çeken burna. Ferah bir koku vardı senin üzerinde de. Sanki çimenler vardı, usul usul bir dere. Akşam ay vardı sanki, cırcırböcekleri, ahşap kokusu, kulübe, döşek, sen, ben. Denizkızı olsam saçlarımın ağına seni takar, derinlikler boyu peşim sıra sürüklerdim. Hiçbir ada seni bırakabileceğim bir yer gibi görünmezdi gözüme. Sen de taşını toprağını, yuvanı ben bellerdin. Denizkızı değildim. Vapurdan yine yalnız indim...
Sizde Şehr-i İstanbul'u solumakve hissetmek isterseniz#Buyurun #OKUYUN derim..keyıfle