Gönderi

SEVGİLİMİ ELİMDEN ALDILAR Sevgilini bir başkasına nasıl kaptırırsın, elinden nasıl alırlar? Birilerine kızıp suçlu aramak yerine, en güzeli bunu neden yaşadığınızı bulmaya niyet edelim. Bu kitapta olaylara enerji ve farkındalık boyutundan bakmaya çalışıyorum. Söyleyeceklerim ilk başlarda işinize gelmeyebilir. Tepki gösterebilirsiniz. Bu sizin seçiminiz. Ama gün gelecek, farkındalıklarınızı yakalamaya başladıktan sonra hayatınızdaki birçok şeyin değiştiğini fark edeceksiniz. Kendi içinize dönüp bir bakın, sevgilinizi ya da eşinizi bir başkasına neden kaptırıyorsunuz? Genelde aldatılmanın olduğu noktalarda, olduğu noktalarda, kişilerin içinde bulundukları ruh hali şöyledir: "Hayatımdaki kişiye naz yaparsam, kapris yaparsam, başında söylenirsem beni bırakamaz..." Hayatınızdaki kişi de en sonunda sorun çıkarmayan, daha az söylenen birine doğru harekete geçiyor. Veya aşırı fedakârlık yapıyorsunuz! Aldatılma olaylarının çoğunda, aldatılan kişiyle yaptığım sohbette şunları duydum: “Onun için her şeyi yaptım, saçımı süpürge ettim. Maddi manevi bütün imkânlarımı seferber ettim. Onu çok sevdim. Kendini toparlayabilmesi için onu destekledim..." Kısacası o kişinin sizi bırakmaması için elinizden gelen her şeyi verdiniz! Kendinize değer vermediğiniz için, o kişi zamanla size değer vermemeye başladı. Siz kendinizi yeterince sevmediğiniz için o kişi de zaman içinde size karşı soğumaya başladı. Ona saçınızı süpürge edip, kendinizi feda ettiğiniz için o da sizi feda etti. İşin özeti budur... İlişkide kişi eğer erkek ise çok fazla baba enerjisiyle davranmış olabilir. Kadın ise eşine çok fazla anne enerjisiyle davranma yanlışına düşebilir. Yani kişinin sevgilisi olmak yerine ya anası ya babası oldunuz... Özellikle aldatılan kadınların çoğunda eşlerine karşı aşırı fedakârlık, kendilerine değer vermeme, kendilerine zaman ayırmama ve eşine annesiymiş gibi davranma enerjisi etkili oluyor. Bir kadın, kocasına dişi enerji üretirse ilişkisi dengede olur. Kocasının annesi olursa tüm dengeyi bozar. Hazırlanın, sizi dengeye sokacak bir dişi enerjiyi, yuvanızın dışından size doğru çekiyorsunuz! Kocanızın hayatına siz anne enerjisi üreterek bir dişi enerji çağırıyorsunuz. O dişi enerji gün gelip bir şekilde sizi uyandıracak. Bir kişinin sevgilisi olmanız gerekiyorsa ve siz onun dadısı, koruyucusu, annesi ya da babası olmaya başladıysanız, hazırlanın, onu dişi enerji üreten bir başkasına gönderiyorsunuz! Bu hiç akla, mantığa uygun değil! Çünkü siz bütün vazifelerinizi tam olarak yaptınız, o gitti, başkasını tercih etti! Eğer yüksek bir egoya sahipseniz, "Hayatta beni aldatamaz! Benden başkasına gidemez. Benden iyisini mi bulacak?" diyorsanız, eşinizin sizi aldatması için enerji üretiyorsunuzdur. Çünkü sizin yüksek egonuzu dengelemek için bir ters enerjiye ihtiyaç vardır. Birçok kişiyle konuşup hep benzer noktalarda kırılımlar yaşandığını gözlemlemeye başladığınızda, insanoğlunun hayatını saçma sapan egosal sebeplerle boşa ziyan ettiğini fark ediyorsunuz. Bir gün, seansa güzel bir kadın geldi. Çok iyi bir şirkette, üst düzey bir mevkideydi... Maddi durumu iyi, spor yapıyor, üstü açık spor bir arabası var. Bir kadının olmak isteyebileceği her şeyi aşağı yukarı başarmıştı. Gelgelelim, başka bir şirkette yönetici olan sevgilisi onu terk etmiş ve bir başka kadına gitmişti. Kendisine sordum: "Daha önce herhangi bir kadını kendinizle kıyasladınız mı? Ya da farkına varmadan onu kendinizden küçük gördünüz mü? 'Bu kadına da kim bakar?' gibi bir düşünce yarattınız mı?" "Ne alakası var?" dedi. "Büyük ihtimalle 'Benden başkasıyla mutlu olamaz. Benden daha iyisini mi bulacak?' diye düşünmüş olabilirsiniz..." "Tabii ki düşündüm. Ben mastır yaptım, varlıklıyım, güzelim..." "Peki sizin şu anda sevgilinizin hayatındaki kadın, sizin daha önce bir yerde karşılaştığınız ve onu fiziken ya da mesleğiyle yargıladığınız, küçük gördüğünüz birisi mi?" Bir anda karşımda dimdik oturdu. "Sen medyum musun? Doğru tahmin ettin!" "Ben falcı, medyum değilim. Sadece şu an, içinde bulunduğunuz durumu hayatınıza nasıl çektiğinizi az çok hissedebiliyorum." "Evet, sevgilim kendi çalıştığı yerde, çay servisi yapan kadınla birlikte!" dedi. "Nasıl olur da benim gibi özel bir kadını bırakır ve o dul, iki çocuklu kadını hayatına alır?" Ağlamaya başladı. Ben devam ettim: "Siz o kişiyi yargılıyorsunuz. Siz o kişiyi yargıladıkça, eşiniz de o kadına doğru sürekli çekilim yaşıyor. Siz farkına varmadan, eşinizin zihninde onu düşünmesini sağlıyorsunuz. O kadını yargıladınız ve bir şekilde sevgilinizin hayatına çekilmesini sağladınız! Şimdi bununla yüzleşiyorsunuz... Kibir, küçümseme, sizdeki bütün bereketi küçümsediğiniz kişiye aktarır, ondaki küçümsediğiniz özellikler de size geçer..." Başını salladı. Devam ettim: "Eminim ki o kadınla sevgiliniz oldukça mutludur..." "Evet mutlu. Üstelik kadın sevgilimden on yaş büyük!" "Yaptığınız her düşünce size bir şekilde geri dönmüş. O kadın da büyük ihtimal kendisine bakacak, destek olacak bir eş için dua etmiştir. Onun da duaları duyulmuştur. Şimdi bu durumu dengeye almak ve nötrlemek için daha önce ürettiğiniz tüm olumsuz enerjileri sevgiye dönüştürmeniz gerekiyor. Yargıladığınız kadını içinizden affedeceksiniz ve onu küçümsediğiniz için de ondan af dilemeniz gerekiyor. İlla yüzüne söylemeniz gerekmez. Her şeyden önce onu yargılamaktan vazgeçmeniz gerekiyor. Sevgilinizi yargılamaktan vazgeçmeniz gerekiyor. Kendinizi başkalarından büyük görmekten vazgeçmeniz gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra eğer sevgiliniz size dönerse, yaşam yolunuzdaki kişidir. Geri dönmüyorsa bunu da kabule geçmeniz ve ürettiğiniz enerjiden dolayı başınıza gelenlerin bir ders olmasına niyet edip, yeni bir başlangıç yapmanız gerekiyor. Sevgiliniz dönmüyorsa bir sonraki ilişkinizde artık ne yapacağınızı iyi biliyorsunuz... Allah'ın yarattığı bir başka canlıyı yargılamanın bedelini biraz ağır da ödemiş olsanız da, en azından dersinizi almış olmanın şükrünü her zaman yapın. Yargılamamayı öğrenmenin bedelini bu şekilde ödemiş oluyorsunuz." Sonuçta gelinmesi gereken nokta burası... "Yüceler yücesi Rabbim, sana sığındım, sana teslim oldum. Her kimi yargıladıysam, yargıladığım bu enerjinin kolaylıkla ve sağlıklı bir şekilde nötrlenmesi için bana yardım et. Ben dersimi aldım. Senin yarattığın hiçbir canlıyı bundan sonra yargılamıyorum. Onların hayat deneyimlerini olduğu gibi kabulleniyorum. Kendime söz veriyorum. Kimseyi kendimden küçük ya da büyük görmeyeceğim. Sevgilim ya da eşim dönüyorsa onu affediyorum. Gittiği kişiyle mutlu oluyorsa onlara mutluluklar dilerim. Ben dersimi aldım. Kendimden özür ve af diliyorum, onlardan özür ve af diliyorum. Lütfen Allahım, beni affet! Sana sığındım. Bundan sonra hiçbir canlıyı yargılamıyorum. Enerji alanımdaki tüm yargı enerjilerini, tüm olumsuz enerjileri sevgiyle bırakıyorum. Ben dersimi aldım. Bedelini de ağır ödedim. Bundan böyle hiçbir canlının enerji alanına girmiyorum." Unutmayın, kendini bilen haddini bilir, haddini bilen Rabbini bilir...
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.