Gönderi

İsviçreli büyük psikiyatrist Carl Jung, hastalarını gözlemlerken onların genellikle günlük yaşantıları hakkında rüyalar görmelerine rağmen, rüya ve fantezilerinin yalnızca günlük tecrübeleriyle sınırlı olmadığını fark etmiştir. Hastaların sık sık, önceden edinilmiş bilinçli hiçbir bilgiye sahip olmadan, bir antik sembolizm âlemine daldıklarını görmüştü. Rüyaları ve fantezileri bütün akrabalarının doğumlarından önce kültürlerde var olan, daha önce hiç ziyaret etmedikleri mitolojik temalar içermekteydi. Bu gözlem Jung'ın "arketipler" ve "kolektif bilinçaltı" kavramlarını keşfetmesini sağlamıştır. Bunlar Jung'ın psikolojiye kattığı en büyük iki kavramdır.
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.