Gönderi

Meramımı anlatabilmek için, dünya denen koca kitapta okuduklarınıza bir gönderme yapacağım. Bir arının uçuşunu düşünün. Çiçekten çiçeğe konup bal toplar. Burada, arının ayaklarının ucuyla bir çiçeğin polenini başka bir çiçeğin dişiorganına taşıdığını öğrenirsiniz. Arının uçuşunda okuduğunuz budur. Alçaktan uçan bir kuşun uçuşunda -siz buna tek bir uçuş dersiniz ama aslında belli bir yükseklikteki bir dizi uçuş söz konusudur- bir fırtınanın geleceğini okursunuz. Peki onlar okur mu? Arı çiçek veren bitkilerin üremesindeki rolünü okur mu? Kuş, hani bir zamanlar derlerdi ya, kötü talihin yani fırtınanın alametini okur mu? İşte bütün mesele budur. Kırlangıcın fırtınayı okuması her şeye rağmen ihtimal dahilindedir, ama kesin değildir. Analitik söyleminizde, bilinçdışı öznenin okumayı bildiğini varsayarsınız. Sizin bilinçdışı hikâyeniz de bundan başka bir şey değildir. Sadece okumayı bildiğini değil, okumayı öğrenebileceğini de varsayarsınız.
Sayfa 46 - 9 Ocak 1973Kitabı okudu
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.