Evlenmelerinin üzerinden geçen bir yıl gibi kısa bir süre
sonunda İvan İlyiç, evliliğin hayatta birtakım kolaylıklar
sağlamakla birlikte, aslında çok karmaşık ve sorunlarla
dolu ağır bir iş olduğu sonucuna vardı. Bu nedenle evlilikteki görevlerini yerine getirebilmek, yani toplumsal çevrenin
de onaylayacağı incelikli bir hayat sürebilmek için, memuriyetteki
gibi belli bir yol, yöntem geliştirmek gerekti.
İvan İlyiç de böyle bir yöntem geliştirdi. Evlilik hayatından
tüm beklentisi ev yemeği, ev kadını (ve elbette onunla
paylaşılacak yatak), ama özellikle toplumun dayattığı o geleneksel
görüntüydü. Bunların ötesinde tek istediği neşe ve
hoşluktu; bunları bulabildiğinde kendini mutlu hissediyor,
dirençle, dırdırla karşılaştığındaysa, hemen işini merkez alarak
yarattığı özel dünyaya çekiliyor ve kendini mutlu edecek
hoşluğu, neşeyi burada buluyordu.