Esselam. Yıllar önce üniversitede öğrenci iken, kendisine pek kıymet verdiğim bir oda arkadaşım vardı. Zaman zaman benimle peygamberin ve Kur'an'ın vaziyetini tartışır, peygamberliği reddedip Kur'an'ın ise uydurma bir kitap olduğunu iddia ederdi. Tabi o senelerde bu kadar ilme sahip değildim,gerçi şu anki ilmim de okyanusta damla misali. Benimki taklidi imanı geçmemişti hiçbir zaman. Onun bu cümleleri içimde şüphe oluşturmazdı;ama ona verecek mantıklı ve ikna edici cümlelerim de olmazdı hiçbir zaman. Yazılım ile içli dışlı bir mühendis olmanın bana kattığı bir bakış açısını kendisine sunardim her defasında : "Amiral battı oyununu koda döküp kendi oyununu yazdığını düşün ve gemilerin hareket etmediği varsayımında bulun. Bütün oyunu bunun üstüne kurduğunu hayal et. İşte benim kitap ve peygambere imanım da böyle. Bu ikisi benim için temelsiz bile olsa birer kabul ve bu kabul üzerine dini yaşantım şekilleniyor." derdim. Hiçbir zaman onu ikna edemedim. Kendim ise asla şüpheci bir kişiliğe bürünmedim. Bu kitabın karşıma o yıllarda çıkmasını çok istedim okurken. Belki onun hayata bakışı, dine yaklaşımı tamamen değişir ve benimki de sağlam ve sarsılmayacak kabuller üzerine temellendirilmiş olurdu. Kim bilir belki yıllar sonra kendisi ile bir yerde karşılaşır ve onu çoktan bu kitapla tanışmış olarak bulurum.

Peygamberliğin İspatıAltay Cem Meriç · İnsan Yayınları · 2022699 okunma

·

300 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

svmssklc