Gönderi

Baba, "İnsanın bir kere sahip olmaya hakkı olduğu kelime"
Aynı seslerden oluşmuş, iki heceli, görünüşte ve söylenişte basit ama manası umman kadar derin bir kelimenin; insanın hayatında nasıl koca bir boşluk oluşturduğunu yalnız o kelimeye sahip olamayanlar bilir. Yalnız, onlar bilir bu kelimenin hayatın tam merkezinde yer aldığını ve yokluğunun nasıl büyük hasarlar verdiğini. Bir defaya mahsus sahip olunulabilen bu kelimeyi ömründe bir kere olsun kullanamamış yahut kullanabilmeyi yitirmiş ve hiçbir zaman kullanamayacağı gerçeği ağır gelir böyle insanlara. Baba, başına ne gelirse gelsin ona sığındığında sanki her şey hal olacakmış gibi. “O varsa kimsenin zarar veremeyeceği.” düşüncesi öyle sağlam yer edinmiştir ki insanın zihnine, “Dünyada hangi konuda sonsuz bir güven duygusuna sahipsiniz?” diye sorsalar, “Babam varsa bana bir şey olmaz.” cevabı verilecek cevaplar arasında kesinlikle yer alırdı. Oysa ne acıdır ki ne bu cevap ne de bu güven duygusu her çocuğa nasip olmamıştır. Kimi doğmadan evvel kimi doğduktan sonra kimi yanı başındayken hasret kalır bu cevaba, güvene, duyguya... Hasret kalır bir çocuk yürekten “Baba” diyebilmeye. İç güdüdür baba. Kabullenmek istemez insan yok olmasını. Gözü kapalı kendini yaslayıp dayanacağı bir duvarının var olması gerektiğini bilir. Bilir, bildiğinden de o boşluğu dolduracak olanı bulmak ister. Kimi zaman yok olduğunu kabullense de içinde bir dürtü buna izin vermez ve ne olursa olsun asla sahip olmayacağından emin olduğu halde, o boşluğu dolduracak baba yerine konulacak olanı arar durur. Arar durur da bulamaz. Çünkü insan, bir babaya yalnızca bir kez sahip olur. Ve kimse asla bir babanın yerini, onun oluşturduğu boşluğu dolduramaz, dolduramayacaktır. Siz bu kelimeye sahip olanlar, sahip olamayanlar için çok iyi bakın olur mu, babanıza, “Baba” kelimesine. Şenay Aydemir
··
582 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.