Ülke özlemi içinde büyürken, aşkın ateşiyle yanan, ömrünün son demine kadar yalnızlık ve hasretle boğuşan, çaresizlik içinde ölen, büyük umutları, hayalleri ve hayal kırıklıkları, trajedileri olan bir yaşam....
Bu yolculuk bilmediğimiz, öğretilmek istenilmeyen, görmemiz için çarpıtılan değiştirilen ve bize hep öcü gibi gösterilen insanların hikayesi.
Bu yolculuk Memduh Selim Bey'in, ülkesinin hasretiyle harab olmuş, ama ne aşkı ne de ülkesini doya doya yaşayabilmiş yok sayılmış bir dilin hikayesi.
Şunu artık net olarak anlayabiliyorum yasaklanan her şey tüm insanlık adına, insan özgürlüğü adına baltalanmış çıkmaza girmiş bir mesele..
Yasaklar aslında çok daha ciddi sorunlara neden olan, makul sonuçları elde edebilmek adına yasaklar yerine oturup ciddi ciddi konuşmamız gerektiğini düşünüyorum artık.
Asla olmaz, asalım keselim, yok edelim, sürgün edelim değil daha makul daha anlaşılır daha mutlu sonlar olmalı
Bizden olmayan yok olsun mahvolsun bitsin gitsin değil Onlar da var Onlarla varız ayrıştırmadan birleşerek daha mutlu yarınlara
Canım kitap severlerim kitap akıcı, kelimeler büyülü ancak saman alevi gibi. Ne demek istediğimi eminim anlayan olacaktır.
Tüm önyargılarınızı bir kenara bırakıp okuyun arkadaşlar....