"Günün ilerleyişine göre rengi değişip duran deniz, belki de hâlâ o adam ve o kıza yanıyor."
"Belcekız ve Ölüdeniz'e," diye fısıldadım.
"Aynen öyle, Ölüm Çiçeği."
"Aynen öyle, Alyeska."
"O da ne?"
"Denizin cesedini kayalıklara çarptığı şey."
"Beni Ölüdeniz'e mi benzettin yani?" diye sordu.
"Belki."
"Peki sen Belcekız mısın?"
"Arkanı kollayacağım ama Belcekız değilim."
"Demek arkamı kollayacaksın?"
"Evet. Bu benim yeminim."