Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

167 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı okuyalı epey oldu ama kitaptan sahneler ara ara dönüp dolaşıp gelip aklımda takılı kaldıkça kitaba inceleme yazmak istedim. Kitap bir insanı hamlıktan olgunluğa ulaştıran duyguların en büyük paydaya sahip olanı,en gaddarı ile yani ölümle başlıyor. Birisinin ölüm haberini almak ne denli yıkıcıdır,hele bu birisi ailemizden biriyse. O noktadan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacakmış gibi hissederiz. Hiç gülemeyecekmişiz, bir daha mutlu bir an yaşayamayacakmışız gibi gelir. Tabi ölüm haberini vermek de son saniyelerinden geriye doğru sayan bir bombayı izlemek gibidir. Haberi alan kişi de izlenen bomba gibi patlayabilir ya da tehlike imha edilerek savuşturulabilir. Işte Nihan'la iki dostun durumu da böyledir. Ellerinde kendilerine emanet edilmiş,ölüm acısıyla yüklü, her an patlamasından korktukları bir genç kız vardır. Acısını paylaşsalar mı her şey normalmiş gibi devam mı etseler bocalar dururlar. Sonra ne mi olur? " Ortada iki erkek ve bir kadın varsa, edebiyat ve sinema başımıza taş yağdırır,kolla kendini!" diyor Barış Bıçakçı. Bu tezi de kitaba yayıyor. Ikisi birden Nihal'e aşık oluyorlar ve bu durum onların büyük çaresizliği oluyor. Hop diyorlar tamam aşık olduk da durum nerden baksan racona ters. Kız arkadaşımızın kardeşi, bizden yaşca çok küçük , e sonra hadi hepsini oldurduk biz dostuz birbirimizden vazgeçemeyiz ama ikimizde aynı kişiye aşık olduk,dostluğumuzdan mı vazgeçeceğiz. Dostluğumuzdan vazgeçmiyorsak aşkımızdan mı vazgeçelim. Alın size çok bilinmeyenli denklem. İşte böyle platonik platonik sancılar çekmeye devam ederler ama ikisi de açılmaz Nihal'e. E sonrasında da ben diyorum kollayın kendinizi. Ortada platonik bir aşk varsa, her zaman aşk acısı yanında bonus olarak gelir. :) Aslında ben bu kitaptaki Ender ve Çetin'in dostluklarını bir parca, Tutunamayanlar'ın Turgut ve Selim'im dostluğuna benzettim.(Bana her şey seni hatırlatıyor.) Ama tersten... Yani bu ikisi de başka kimseye ya da başka bir şeye tutunamamış,hayat pek yüzlerine gülmemiş onlar da gidip birbirlerine tutunmuş. Ikisi de bir diğeri olmadan eksik gibi. Oğuz Atay'dan esinlenmiş olabilir yazar. Çok yalın,çok samimi duygularla süslenmiş bir dostluk,biraz aşk, biraz hayat hikayesi. Şunu da belirteyim ki kitap herkesin sevebileceği bir kitap değil bence. Olay örgüsünü ve karakterleri başta takip etmekte biraz zorlanabilirsiniz. Bir eskiye bir şimdiye dönüşü alışana kadar biraz bocalatıyor. Barış Bıçakçı'nın duyguları yansıtışı çok güzel,kelimeleri duygu yüklü. Melankolik bir mizahı var. Farklı kitap tarzları tatmayı seviyorsanız bu kitap tam size göre. Hem altı çizilip instagramda paylaşılacak epey söz de var içinde. :))
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20208bin okunma
··
274 görüntüleme
Hᥱsᥒᥲ Hypatia okurunun profil resmi
Değişik bir kitaptı bu. Anlatım tarzı sebebiyle okurken beğendim mi beğenmedim mi karar veremiyordum ama kitabı bitirince daha çok sevdim. Güzel bir inceleme olmuş bu arada :)
NigRa okurunun profil resmi
Ben de okurken aynı hislere kapılmıştım ama üstünden zaman geçtikçe daha güzel geldi. Teşekkür ederim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.