Gönderi

Bir kedi ve bir askerin hikayesi Bingölün genç ilçesinde yaklaşık iki bin rakımlık yüksekliğe sahip bir karakolda askerliğimi yapıyordum. Yüksekte olduğumuz için insan ve hayvanlardan pek uzak kalmıştık , Ordulu bir komutanımız tavuk besliyor tavukların yumurtalarını yiyor bazende gurka yatırıyordu. Askerliğimin , altıncı ayı sonrası karakolumuza bir kedi dadanmış civcivleri yiyor bir türlü tavuklara fırsat vermiyordu. Bir yaz boyu böyle geçip gitti , kış bastırmış neredeyse iki metrelik kar yağıyordu soğuk bir akşam vakti civcivleri yiyen kediyi bir asker arkadaşımız yakalayıp çuvala koymuş ardındanda uçurumdan aşağı fırlatmıştı, bunu yapan asker İstanbul’da yetişmiş zengin bir aile çocuğuydu , nasıl oluyorda yirmi yaşında bir genç canice bir tavır sergiliyordu bunu hiç anlayamadım. Kediyi gece çuvala koyup atmıştı bu olayı sabah duyduğumda , bir arkadaşımla iki metrelik kara rağmen kediyi aramaya başladık karakolun arka kısmı dik bir uçurumdu buna rağmen çok cesurca davranan arkadaşım uçurumun aşağı kısımlarına doğru ilerledi fakat çuvalı bulamadı , hadiseyi komutanlarımız duymuş fakat asker arkadaşımıza hiç bir ceza vermemişti , ben o arkadaşımla iletişimimi kestim ve hiçbir şekilde onunla görüşmedim , bu olay belki sıradan bir olay gibi fakat ne olursa olsun her canlının yaşama hakkı vardı , canlılara sevgiyle bakamıyorsak bari öfkemizi kontrol edelim, ibni arabi , bir ağacın gölgesine oturduğunuzda bu bir arkadaşlıktır , kalktığınızda ağacı sulayın der. Ne mutlu insan kalabilene. Halit Aslan
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.