Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hallaç Sözlüğü
Sürreal yazın türünün Türk edebiyatındaki en yetkin örneklerini veren yazarlardan birisi kuşkusuz
Leyla Erbil
Leyla Erbil
‘dir. Erbil’in hikaye kitaplarında gördüğümüz çok katmanlı, özgün ve ilmek ilmek işlenmiş derin kurgulama tarzı; yer yer bilinç akışı tekniğiyle zengileştirilmiş, sadece Erbil’e ait olan onun o eşsiz üslubu
Sigmund Freud
Sigmund Freud
’un Psikanaliz teorisinden yoğun izler taşıyor. Böylesine derinlikli ve imgesel eserleri anlamak için okurun herhangi bir esere gösterdiğinden çok daha fazla çaba ve katılım göstermesi gerekiyor. Ne yazık ki Leyla Erbil Türk okuru tarafından anlaşılamamış bir yazar. Özellikle 1000 kitap uygulamasında gözlediğim kadarıyla okur kitlesi sürreal tarzda eser okumayı bilmiyor. Bilmediği için de anlamıyor, anlamayınca da eseri bir kenara fırlatıp onu taşlamaya başlıyor. Oysa Leyla Erbil bırakın Türk edebiyatını, Dünya edebiyatı çerçevesinde başyapıt olarak nitelenebilecek eserler yazmış, çeşitli yazın türlerine -özellikle roman ve hikaye- yenilik getirmiş eşsiz bir yazardır. Ana dili Türkçe olduğu için okurun kendisini şanslı hissetmesine sebep olacak ölçüde yetkin ve yaratıcı kullanmıştır Türkçeyi. Okurun okuduğundan çok ek okuma yapmasına ihtiyaç olan bazı kitaplar vardır. Erbil’in kitaplarının çoğu bu türden kitaplardır. Bunda elbette sürrealizm etkisinde kalmış olmasının payı çok büyük. Erbil’in
Cüce
Cüce
adlı novellasını okurken yaptığım ek okuma ve araştırmalar sırasında internette Cüce için yapılmış olan bir sözlük çalışmasına denk geldim (1). O zamana kadar kendi başıma yaptığım ve oldukça zamanımı alan bu ek okumalara ilaç gibi gelmişti bu sözlük çalışması. Erbil’in Türk okuru tarafından anlaşılamamış olması ve bu sözlük çalışmasına rastlamış olmam beni
Hallaç
Hallaç
için de benzer bir sözlük çalışması yapmaya itti. Sözlük için öncelikle TDK’dan, ikincil olarak da Oxford Languages adlı sözlükten yararlandım. Hallaç için sözlük hazırlarken Erbil’in dil kullanımına bir kere daha hayran kaldım. Kullandığı her kelimenin anlamının kurguyla bütünlük içerisinde olması, bazen öylesine yazıldığı ve spesifik bir anlam içermesi için kullanılmadığını düşündüğüm kahramanların isimlerinin bile Erbil tarafından özellikle seçilmiş olduğunu farketmek çarpıcıydı benim için. Umarım diğer okurlar da bu sözlük sayesinde kelimelerin hikayelerin sürreal içeriğiyle olan bağlantısına odaklanabilir ve benim oldukça zamanımı almış olan bu ek okuma süresini minimuma indirgeyebilir. Ek olarak, bu sözlüğün interaktif bir niteliği olması beni çok mutlu eder. Bu bağlamda sözlüğe katkıda bulanmak isteyen diğer okurlar istediği zaman benimle iletişime geçebilir. (1): sanatkritik.com/cuce-icin-sozlu... HALLAÇ SÖZLÜĞÜ Yatak Eşel: Ölçek Us: Akıl; kavrama, algılama yetisi Eşelenmek: Bulunduğu yeri kazmak Nen: Şey, insan dışında ağırlığı olan her türlü varlık, nesne Tellim: Sürekli Sevi: Güçlü sevgi ve bağlılık duygusu Nazır: Bakan (bakmak), yüzü bir yere dönük olan, bir yeri gören Kellifelli: Giyimi kuşamı düzgün, yaşlıca ve gösterişli Bit: Ufak, ikili Petro: Büyük Petro, rus çarı ve imparatoru (1682-1725) Kereste: Görgüsüz kimse Nuh: İnatçı kimse, peygamber Pufla: Bir kuş türü, kuşun tüyleriyle doldurulmuş olan BİLİNÇLİ EĞİNİM Eğinim: Kişinin ruhsal ve bedensel isteklerinin ortak adı Gücem: Zorunda bırakma, zorlama Orlon: Görünüşü ve ele gelişi ipeğe benzeyen bir yapay dokuma ipliği. Özdenlik: İçtenlik Özveri: Bir ülkü, bir erek uğruna ya da gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi yararlarından vazgeçme erdemi. Erek: Gerçekleştirilmek üzere tasarlanan, ardından koşulan, ulaşılmak, erişilmek istenilen şey. Alelade: Sıradan, bayağı, olağan Rüstem: Herakles’in İran mitolojisinde karşılığı olan, iri ve güçlü yapılı mitolojik varlık. İriliğinden dolayı doğurulurken annesinin karnının yarıldığı söylenir. Hiç yenilmemiş bir güreşçi olarak tasvir edilir. Belma: Sakin, telaşsız kimse. Trik: Hile Erinç: Hiçbir üzüntüsü, acısı, tasası, eksiği bulunmama durumu Dirim: Yaşam Durgan: Hane, ev Akçıl: Ağarmış, rengi atmış Sin: Gömüt, mezar Günü: Kıskançlık Yenişmek: Bir ötekini yenmek Betik: Her türlü yazılı şey Yeis: Umutsuzluktan doğan karamsarlık, umutsuzluk, üzüntü. Prokofyev: 1891-1953 arasında yaşamış ünlü Rus müzisyen, piyanist Jose Celement Orozco: Meksika Rönesansı olarak adlandırılan hareketin en önemli isimlerinden, ünlü bir muralist (duvar ressamı), nakkaş. Meksika Devrimi lideri olan Emilio Zapatista ile devrim hareketini betimleyen “Zapatistas” ve “Zapatista’s Marching” adlı tablolar yaptı. Zapatistas: Adını Meksika Devrimi’nin lideri olan Emilio Zapata’dan alan devrimci bir grup. Zapata suikast sonucunda öldürüldü. Patiska: Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez Acun: Dünya Yakamoz: Denizde balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla oluşan parıltı Kadit: Çok zayıf İçre: İçinde Kırmandal: Melez Panaz: Sersem, Yoksul Fransızca Tümceler ve Kelimeler Une second mademoiselle (Bir saniye bayan) Oui (Evet) Directeur (Müdür) Mais il y a beaucoup d'argent! (ama çok para var) Pourquoi (neden) Non (hayır) Fouette (Kamçılamak, kamçı gibi savurmak anlamına gelen fransızca sözcükten (fouetter) gelen bir bale terimidir) ÖYKÜSÜZ Günücü: Kıskanç Peyami: Haber veren, bilgili Kıpı: An Nuran: Aydınlık, ışıklı Backhaus: Wilhelm Backhaus (1884-1969), Alman piyanist. Çipil: Kirpikleri dökülmüş, ağrılı göz İpil ipil: Parlak bir ışıkla yanarak, bir sönüp bir parlayarak Şorlamak: Su vb. `şor` diye ses çıkararak akmak Kösnü: Şehvet SARHOŞ YAŞANTILAR Vatman: Tramvay sürücüsü Salkı: Dolambaçlı, biçimsiz Çıkın: Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı Tansık: İnsan aklının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize Değimli: Liyakatli Yeğin: Zorlu, baskın, katı, iyi, şiddetli Dincelmek: Dinçleşmek Şuh: Neşeli ve serbest Puluç: Cinsel gücü olmayan (erkek). Sayrı: Hasta Anık: Hazır Onmak: Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak, mesut olmak, şifa bulmak Sakırtı: Korkudan veya soğuktan titreme Keltenek: Eski ve kötü giyimli adam Pıtrak: Çok taneli, sık Hallaç: Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı GÜNDELİK İçrek: Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, ezoterik, dışrak karşıtı Alaturka: Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı Avurtlamak: Yüksekten atmak Charles Despiau: Fransız heykeltıraş. Assia adlı bir eseri bulunmakta. Glissade devant (ön kayma) Glissade derriere (arka kayma) BALTIK Baltık: Baltık Denizi'ne kıyısı olan ülkeler ve bu ülkelerin halkı Ağu: Zehir Dokunca: Kötülüğe yol açan, sağlığı bozan şey Ası: Başka bir kimseden ya da bir şeyden birine ya da bir şeye gelebilecek yarar. Çıdam: Sabır Gönenmek: Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak Enez: Hantal, vurdumduymaz DİKTATÖR Hıdır/hızır: Kuran’da adı geçen, İslam geleneklerinde yer alan, ölümsüz olduğuna ve darda kalanların yardımına koştuğuna inanılan bir ulu, kutsal kişi Hüsrev: Padişah Somya: Şilteyi taşımaya ve ona esneklik vermeye yarayan yaylı kerevet ÜÇ ARKADAŞ YA DA OYUN İslim: Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar, istim; hemen gidecek durumda bulunmak Yağılık: Düşmanlık Artam: Yararlı olan, beğenilen üstünlük, erdem Çaşıtlık: Casus Göyünmek: Üzüntüden ağlar duruma gelmek Battemen Tendu (Bir bale figürü) Giselle (Romantik bir bale eseri) HALLAÇ Şambaba: Bir tür hamur tatlısı, baba tatlısı, şambabası Bella Cohen: James Joyce’un Ulysses adlı eserinde bir karakter Palan: Genellikle eşeklere, bazen de atlara vurulan, kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer UĞRAŞSIZ Gauguin: Fransız Ressam (Paul Gauguin) Külhan: Hamamları ısıtan, hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak, cehennemlik
Hallaç
HallaçLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2013403 okunma
··
551 görüntüleme
Ikarus okurunun profil resmi
Çok güzel olmuş ya. Hallaç okumak isteyenler için bulunmaz bi nimet :d
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.