Gönderi

En Temel Ekonomi Hurafesi
İktisat fakültesinde efendi efendi dersine çalışarak anaakım (neoklasik) ekonomi ideolojisine iman etmiş uslu bir ekonomist için doğa bir üretici falan değil, pasif bir hammadde kaynağı ve atık deposudur. Tek üretim faktörü insan emeği ve kapitalidir (!) Yani denizler balık üretmez, planktonlar ve ormanlar oksijen üretmez, doğa verimli toprak üretmez, meralar hayvanlara ot üretmez, akarsu kenarlarındaki bitkiler suyu arıtmaz, sahil ve orman benzeri doğal güzellikler halka bedavadan hoşça zaman geçirme imkani vermez… (!) Doğanın üretimini görmeyen veya anlamayan (ekoloji cahili) anaakım ekonomist, 5 üreten betonarme tesisi, doğanın üretimine 10 zarar verse de ekonomik büyüme sayar. Ekonominin bu şekilde 10 alıp 5 getiren yatırımlarla büyüye büyüye ne hale geleceğini varın siz düşünün! Neoklasik ekonomiste göre kalkınma deyince akla aynı ABD veya Almanya’daki gibi lüks arabalar, yollar, kavşaklar, teknolojik araç gereçler ve betonarme tesisler gelmelidir. Deniz akarsu orman gibi şeyler ekonomiden sayılmaz; bunlar zaten vardır, ve hep var olacaktır (!) Yani neoklasik ekonomiste göre ekonomik kalkınmışlık demek, aynı Hollywood filmleri ve reklâmlarla beyinlere pompalandığı gibi lüzumlu-lüzumsuz insan teknolojileriyle dolu, bol tesisli ve araç-gereçli bir yaşam tarzı demektir. Kalkınmanın başka bir yolu ve yönü de düşünülemez (!) Şimdi meseleye ülke kaynaklarının sürdürülemez bir tempoyla tüketiminden kazançlı çıkan küresel finans ve teknoloji kartelleri açısından bakalım: Hainlerle çalışmak zordur; kurnazdırlar, rüzgar gülü gibi döner ve çok şey isterler. Bu yüzden neoliberal talan politikalarını sürdürebilmek için ılımlı islamcı, öngörüsüz liberal, sorgulamayan muhafazakar veya neoklasik ekonomist benzeri yararlı aptallar tercih edilir. Tunç Ali Kütükçüoğlu
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.