Tatar Çölü Drogo ve arkadaşları Bastiani Kalesi’nde Tatar Çölü’nden düşman birliklerinin gelmesiyle birlikte ortaya çıkacak savaşı ve en nihayetinde kahraman olmayı bekleyerek günlerini geçirirler. Bu bekleyiş Drogo için ilk zamanlarda anlamsız olsa bile günler geçtikçe o da bu beklenti içinde kendini buluverir.Bu insanın her sabah uyanmasını ve o gün hayatında farklı bir şeyler olacak umudunu içinde taşıyarak işine gitmesine ve eve yorgun argın döndükten sonra hayatında farklı bir şey olup olmadığını düşünemeden yatıp uyuması çaresizliğini hatırlatıyor. Yarınlara yatıp dünlere uyanan milyonlarca insan var dünyada . Buradaki en büyük yanılgı bu büyük değişikliğin sadece dışarıdan gelecek olaylara bağlı olduğunun düşünülmesi oysa hayatımızdaki büyük değişiklikler çoğu zaman kendi çabalarımız sonucunda aniden değil adım adım ortaya çıkmaktadır. Nietzsche “Umut en büyük kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır.” demiş eğer insan umudumunu başkalarına değil kendine yöneltirse bu sözün oluşturduğu sınırlamadan kurtulur ve yaşamak istediği hayatı daha erişebilir bulur.
Yaşanacak günleri düşünerek şu anı heba etmeden geleceğimizi oluşturacak fırsatlara cesaretle atılırsak Drogo’nun yaşamın kıyısından geçip giden talihsiz yazgısına ortak olmadan yaşamı en canlı noktasından yakalayabiliriz belki de.