"Her şey fânidir, hatırlayan da hatırlanan da."
"Zümrüt çirkinleşir mi övgüler düzülmezse?"
Diyor 
Marcus Aurelius . Zümrüt övgüler düzülmese de zümrüttür, övülmeyişi değerinden bir şey eksiltmez. Bu kitap da zümrüt gibi, övgüler düzülmese de çok değerli ama ben yine de öveceğim... Çünkü bunu sonuna kadar hak eden bir başucu eseri 
Kendime Düşünceler .
Biraz yazarla ilgili ve kitabın yazımı ile ilgili bilgi vereyim:
Beş iyi Roma İmparatorundan sonuncusu sayılan Marcus Aurelius Antoninus, MS 121-180 yılları arasında yaşamıştır.
"Stoacı İmparator", "Filozof İmparator" gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius Antoninus Augustus'un 169 sonları 170 başlarında çıktığı seferde yazmaya başladığı, kendisine yön veren düşünceleri dışa vurduğu bir eser olan Kendime Düşünceler, Stoacı düşüncenin en tanınmış eserlerinden biridir.
Kendime Düşünceler , 170–180 yılları arasında savaştayken notlar halinde yazılmıştır.
12 kitaptan oluşan Kendime Düşünceler'de Marcus Aurelius'un kendine özgü Stoacı görüşleri, Stoa felsefesinin genel hatları, imparatorun kendi kişisel gelişimi ve bu gelişim sonucu edindiği düşünceler aktarılır.
Kitabın sunuş bölümünde yer alan bilgilerin ardından, kitabın içeriğinden ve bende uyandırdığı hislerden bahsetmek istiyorum.
Kendime Düşünceler ; Stoacı düşünceyi temel alan öğütlerden oluşuyor. Nedir peki Stoacı düşünce?
"Stoacılar için insanın temel amacı mutluluktur. Mutluluğa ulaşmak içinse doğaya uygun yaşamak gerekir."
Kitapta mutluluğun aranarak bulunan bir şey değil de hayatını, kendini, çevrendeki insanları kabullenerek, doğayla uyum içinde yaşanarak hissedilen bir duygu olduğu anlatılıyor.
Dertlerin, makamın, şanın, şöhretin, insanın ve her şeyin geçici olduğu anlatılıyor. Öğütlerin her biri altın değerinde. Ben de bu güzel öğütleri daha fazla kişiyle paylaşmak adına bir etkinlik düzenlemiştim. #211158212
Bu kitap, okudum bitti denecek bir kitap değil kesinlikle. Ben de zamana yayarak, öğütlerin üzerinde düşünerek, bolca altını çizerek okudum. Arada bir sayfasını açıp okuyacağım, ömrüm olursa on yıl sonra yeniden okumak istediğim bir eser.
Kitaptaki en sevdiğim sözler:
"Yaşayacak on bin yılın varmış gibi davranma. Kaderin başının üzerinde asılı. Yaşadığın sürece mümkün olduğunca iyi ol." S:32
"İntikam almanın en iyi yolu intikam alınacak kişiye benzememektir." S:53
"Bedenin bu hayatta direnirken, ruhunun pes etmesi yüz kızartıcıdır." S:58
"Oysa zaman bunları ne kadar çabuk silip süpürecek, sildiği diğer onca şey gibi."
S:64
"Bırak sana karşı yapılmış hata yapıldığı yerde kalsın."S:69
"Kim ne derse desin ya da ne yaparsa yapsın, ben rengini yitirmeyen bir zümrüt olacağım."
S:67
"Zarafetle ayrıl sahneden, zira seni sahneden alanda da var aynı zarafet." S:132
Sözüyle sonlanıyor kitap...Ve yazarın, imparatorun ömrü de... Okurundan, hayattan zarafetle ayrılıyor Marcus Aurelius.
Kitabı okumanızı tavsiye ederim kitap dostlarım, hem de defalarca okuyun... Kitapla kalın.
··
3.085 görüntüleme
"Akıl sahibi bir ruhun kendine has özellikleri şunlardır: Kendini görür, kendini inceler, kendine dilediği şekli verir."
Sayfa:113
"Mantığın var mı?" "Var." "Öyleyse neden kullanmıyorsun?"
S:32
"Dünyada utanmazların bulunmaması mümkün mü?" Mümkün değil. O halde mümkün olmayan bir şeyi isteme. Çünkü bu adam dünyada bulunması gerekli olan utanmazlardan birisi.
Sayfa:98
Defalarca okuduğum gerçekten de bir başucu kitabı. Hem alıntılarınızla hem de incelemenizle kitabın önemine yaptığınız katkı için çok teşekkür ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.🙏📚
Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim 🙏🌿 Umarım daha fazla okura ulaşır bu dolu dolu kitap 📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.