Atatürk asker olarak yola çıkmış, "sine-i millete dönerek" sivil olarak yola devam edip Milli Hareket'i örgütlemiş, düzenli orduyu kurup bu ordunun "Başkomutan"ı olmuş ve bağımsızlığın kazanılmasından sonra üniformalarını çıkarıp sivil olarak yola devam etmiştir.Atatürk, bütün bu "kurtuluş yolculuğu" sırasında mecliste "siyasetin", cephede ise "askerliğin" kurallarıyla hareket etmiştir. Asla ordu ile siyaseti birbirine karıştırmamıştır.
Atatürk, "siyaseti ordunun kontrolüne alarak" değil, Türk milletinin tarihten gelen "ordu-millet bütünlüğünü" sağlayarak emperyalizmi dize getirmesini bilmiştir.