"BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR." Kapitalizm düşüncesine karşıt olarak doğup kominizm fikrinin doğmasını hayvanlar üzerinden anlatılıyor. Baktığımızda ayaklanmanın başlarında her şey çok harika özgürler, tahıl ihtiyaçları karşılanıyor ve daha birçok haklarını ellerine aldılar. Aynı zamanda materyalist bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar (Moliere'nin Balbadem Diyarını) fakat işin içine insani ihtiraslar -domuzsal da diyebiliriz- girerek diğer hayvanların aptallıklarından yararlanarak başı çeken grup kendi hazları ve yüceliklerinin olduğunu düşünüp ben senden daha üstünüm diyerek bu teorikte harikulade olan sistemi bozarak baştaki sisteme dönmeleri fakat bunu yaparken hayvanların tepkilerini almamak için özgürlük, onur kavramlarını öne sürüyorlar bir de artan rakamlar tahıl, ekonomi için fakat bundan yine halk yararlanmıyor domuzlara ve köpeklere yarıyor. Peki ya bizim dünyamızda? Kitapta sorgulanan bir düşünce de devlet, özgürlük, onur, milliyetçilik... Beni çok etkileyen şeylerden biriyse domuz ve insanların yüzleri günün sonunda birbirilerine benzemesiydi. Yani bu iki düşünce ne kadar zıt olsalarda çıkarlar söz konusu olduğunda yapamayacakları ahlaksızlık ve erdemsizlik yoktur diyor bizlere Orwell ki gerçekten haklı. George Orwell'in bu kitabı sadece bir ideolojiye karşı yazmamış birbiri ile kavga içinde olan iki ideolojiye atfettiğini düşünüyorum. Benjamin'in de dediği gibi durumun hiçbir zaman daha iyi ya da daha kötü olamadığını ve bu durumun böyle sürüp gideceğini söylemesi gibi değişen bir şey yok. Yel değirme mevzunda hayvanların iki yıl boyunca güç şartlar altında çalışması, hayatını ortaya koyan Boxer varken sonunda övgüyü Napelon'un alması düşülmesi gereken yerlerdendi.

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020249,3bin okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

elif