1950 yılında, 14 Mayıs seçimlerinden önce beni deliğe tıkıp evimdeki borçla edindiğim kitapları toplamışlardı. Bu işi üstlenen bucak müdürü Celal Bey: “Biz de evlat yetiştiriyoruz. Benim evimi arayın bir yaprak kağıt bulamazsınız. Madem sizinki kitap okuyor, hapse girmeyi haketmiş” diyordu babama…