Gönderi

Muhammed, arap sosyolojisini çok iyi anlayıp ona göre bir siyaset.
Arapların karakterini tam olarak anlayan ilk Arap, kendini peygamber ilân eden, İslâmın kurucusu Muhammed oldu. Onun İslâmî yayma başarılarından sonra olsa da, üç Arap, özellikle dc Esvedul Ayn Museylime ve Telihe İbn Halid ile Sacah adında bir kadın, Muhammed’in yüceltilmesini kıskanarak ve onu örnek alarak, o daha hayattayken kendilerini kabileleri içinde peygamber ilân etmeyi ve çevrelerin­de bir yandaş kitlesi toplamayı birden akıl ettiler, ilk zamanlarda birtakım başarılar da elde ettiler; ancak onlar, ne akıl ne de yetenek ve güzel söz söyleme yönünden Muhammede ulaşamadılar, onların propagandası da Muhamed’in propagandası yanında bir hiç kaldı. Böylece o dönem de bir peygamber olarak Muhammed’in oto­ritesi sağlam bir temele oturdu ve İslâm yandaşlarının sayısı, sonradan ortaya çıkan peygamberlerin neredeyse tamamı Muhammed yanlılarınca katledilen yandaşlarının sayısını çok çok aştı. Muhammed öğretisi iyice kök saldıktan sonra, onun yandaşla­rı arasında artık yeni peygamber olarak rahatça ortaya çıkamayan Araplar, toplum­sal yükselişi ve büyük kazançları tarikatsal yapılar içinde aramaya başladılar. Bu bağlamda bir yanda Abbasiler, diğer yanda Aleviler ortaya çıktılar. Genel olarak, Arap imparatorluğunda tarikatlar, bu monarşiyi yıkan, Arapların dinsel bağnazlığı­na ve saçmalıklarına son veren Moğol istilâsına kadar sürdü. Araplar, Moğol istilâ­sından bir süre sonra, bilime yönelik eğilimleriyle kazanmış oldukları ünü bir daha gelmemek üzere yitirerek, Muhammed’in ortaya çıkışından önceki ilkel durumları­na geri döndüler. Ne var ki, Muhammed'in yaydığı din gerek Araplar, gerekse on­ların boyun eğdirdikleri, yaklaşık 600 yıl onların boyunduruğu altında yaşayan ve İslâmiyeti silâh zoruyla kabul etmek zorunda bırakılan halklar arasında bugüne ka­dar korunageldi. Araplar bugüne dek, daha önce oldukları gibi yabanıl olarak kaldı­lar; şu tür göstergeler bunun kanıtıdır: Araplar son derece boş inançlıdırlar, üfürük­çülüğe, büyücülüğe, sihre, kem göze inanırlar. Bu noktada, Afrika, Amerika ve Avustralya yabanıllarından farksız olarak, değişik devlerin, perilerin, cinlerin ve da­ha başka iyi ve kötü mitolojik varlıkların insan yazgısı üzerinde etkilerinin olduğu­na inandırılmalardır. Bunun dışında günümüz Arapları arasında, eğer varsa, kendi oğlunun adına birçok erkek adı eklemek âdeti bulunmaktadır; bu, yağmacılıkla elde edilen ganimet, Araplar arasında herkesin ailesel durumuna göre paylaştırıldığından, böylece evli biri bekâr birinden daha büyük pay aldığından ötürü yapılmaktadır; ka­bile reisi, okuryazar olmadığından, evlilerle bekârların birer listesini elinde bulunduramıyor, evlileri bekârlardan eklenm iş isimlere göre ayırıyor.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.