Gönderi

Muhafazakârlık Nedir? (3) Muhafazakâr Siyasete Nasıl Bakar?
Muhafazakârın siyasete bakışı, insana ve topluma ilişkin bu yaklaşımların doğal bir sonucunu veya mantıksal bir uzantısını ifade eder. Muhafazakârların sempatiyle baktıkları kurum ve değerlerin devlet eliyle tasfiye edilmeye çalışılması, toplumsal dokuyu bozması, onun doğal veya kendiliğinden gelişimine zarar vermesi ve öngörülemeyen olumsuz sonuçlar ortaya çıkarması bakımından adeta bir cinayettir. Bu yüzden Muhafazakâr, otorite ve hiyerarşiye sempatiyle bakmakla birlikte, siyasi otoritenin bu değer ve kurumlara müdahale etmesine veya yukarıdan aşağıya onları yeniden biçimlendirmeye kalkışmasına karşıdır. Örneğin devlet otoritesine duyduğu saygı, onun ailenin sınırını ihlale kalkışması durumunda biter ve bu aşamada Muhafazakâr aileyi savunur. Sonuç olarak Muhafazakâr, siyasete sınırlı bir etkinlik alanı olarak bakar. Ona göre siyasetin amacı hiçbir zaman "yeni bir toplum yaratmak" olamaz. Siyaset, toplumun ortaklaşa yaşamdan kaynaklanan sorunlarını çözmeyi mümkün kılması bakımından faydalıdır; ama "ideolojik siyaset" olmamak kaydıyla. Bu anlamda Muhafazakâr devrimi sevmez, ama reform veya ıslahat fikrine sıcak bakabilir. Tedrici (gradual) değişimi savunur. Sonuç Bu özellikleriyle Muhafazakârlık, günümüzde liberalizm ve sosyalizmle birlikte, özellikle Batı dünyasına damgasını vuran üç büyük siyasi doktrinden biridir. Yukarıda anlatılmaya çalışılan şekliyle bu fikirleri taşıyanlar, siyasi bakımdan kendilerini genellikle Muhafazakâr olarak adlandırırlar. Bu temel görüşleriyle Muhafazakârlık her ülkede farklı renkler alır. Çünkü her ülkenin Muhafazakârlarca değerli ve korunmaya layık olan kurum ve değerleri farklıdır. Ancak insana bakışları, değişen içerikleriyle bu ara kurumlara duydukları saygı, tedrici değişimden ve sınırlı siyasetten yana oluşlarıyla, en azından düşünce stili ve siyasi tarz açısından, dünyanın her yerindeki Muhafazakârlar ortak bir paydada buluşurlar. Bu ana akım Muhafazakârlığı klasik Muhafazakârlık olarak adlandırmak ve onu benzer etiketler taşıyan diğer akımlardan4 ayırmak mümkündür. Bu makalede öncelikle Muhafazakârlıktan anlaşılması gerekenin ne olduğuna ilişkin bazı açıklamalar yapılmaktadır. Bu bağlamda ilkin Muhafazakârlığın bir tutumu tanımlamak için başvurulan bir kavram olduğu ifade edilerek bu tür kullanımın yanlışlığına dikkat çekilmektedir. Devamında da Muhafazakârlığın bir fikir ve bir ideoloji olarak sahip olduğu anlam açıklanarak Muhafazakârlığın; insana, topluma ve siyasete bakışı incelemektedir. Anahtar Kelimeler: Muhafazakârlık, tutum, ideoloji, insan, toplum, siyaset Dipnotlar 1. Muhafazakârlığın bir siyasi ideoloji olarak yeni yeni tanınmaya başlandığı geçmiş yıllarda, İngilizce "conservatism" kavramını "tutuculuk" olarak tercüme edenler olmuştu. Ancak son yıllarda, kavramın gittikçe netleşmesi ve onu sahiplenenlerin ortaya çıkıp kendilerini "Muhafazakâr" olarak tanımlamalarıyla birlikte bu kavram kargaşası aşıldı. 2. Yani devlete, söz konusu kurum ve değerleri koruma konusunda görev yüklemesine sebep olur. Bu "görev"i abartan Muhafazakârların, ister istemez otoriteryen bir siyasi rejime savruldukları da görülür. Bu konuda siyaseti ve devleti göreve çağırmayan, devlete müdahaleden kaçınma ödevi yükleyen daha liberal Muhafazakârlar da vardır. Bununla birlikte devleti "göreve" çağırmak, Muhafazakârların yaygın biçimde sahip oldukları bir özellik olarak, sonuçta onların da şikayet edecekleri durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çünkü müdahale konusunda meşruluk onayı alan siyasi otorite, pekala Muhafazakârların hiçbir biçimde onaylamayacakları yönde de uygulamalara da imza atabilmektedir. Bu durum, Muhafazakârların yumuşak karnını oluşturmaktadır. 3. Ama yine topluma ilişkin kaygıları sebebiyle, ülkenin ekonomik refahının yükselmesi ve gelirin genel artışıyla toplumun her kesiminin bundan alacağı payın artması için liberal iktisat politikalarını da destekleyebilir. Örneğin sosyal harcamaların üretim maliyetlerini artırdığına, bunun da ihracatı olumsuz etkilediğine sonuçta ülkenin refah kaybına uğradığına ikna olursa, aynı hararetle piyasaya devlet müdahalesine karşı çıkar. Bir liberal veya bir sosyalist için tutarsızlık olarak görülebilecek bu durum, Muhafazakâr için normaldir. 4. Örneğin 1960'lardan itibaren, özellikle ABD'de ortaya çıkan "neo-Muhafazakârlık", klasik Muhafazakârlar tarafından bir "sapma", hatta bazılarına göre "tamamen farklı bir ideoloji" olarak görülür. Bununla birlikte neo-Muhafazakârlık, başta ABD olmak üzere birçok ülkedeki Muhafazakâr partiler arasında (örneğin Amerika'da Cumhuriyetçi Parti’de) egemen siyasi fikirleri ifade etmektedir. Prof. Dr. Bekir Berat ÖZİPEK
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.